Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ağustos '15

 
Kategori
İlişkiler
 

Sınırlarını belirle… İyiler içeri, kötüler dışarı!

Sınırlarını belirle… İyiler içeri, kötüler dışarı!
 

Sınırları olmalı insanın.

Nasıl evinizin sınırları belli ise sizin isteğiniz ve izniniz olmadan kimse içeri giremezse kişisel sınırlar da böyledir.

Sınırlar, kim olduğumuzu tanımlar, neyi isteyip neyi istemediğimizi belirler.

Doğru zamanlarda, doğru insanlara karşı doğru sınırlar koymamız yaşam dengemizi kurabilmemiz için gereklidir.

Kimi insanlar sınır koymakta güçlük çekerler. Sınırları koruyan en temel sözcük olan “hayır”ı kullanmak onlar için adeta işkencedir.

Başkalarına “hayır” derlerse o kişiyle olan ilişkilerini tehlikeye atacaklarını düşünür, isteneni yaparlar. Kimi zaman da kimse kendilerinden bir şey talep etmese de içlerinden gelen bir ses bazı şeyleri yapmaları için onları baskı altına alır.

İnsanlar istemedikleri şeylere “evet” derken çoğu zaman yalnız bırakılmaktan, terk edilmekten ya da yeterince sevilmeyeceklerinden korkarlar.

Bu yüzden bunu keşfetmiş kişiler tarafından kolaylıkla kullanılırlar. Kullanıldıklarının farkına varsalar bile korkuları yüzünden sınırlarını belirlemeyi başaramazlar.

Neredeyse her şeye “evet” derken bunu çok istediklerinden değil, sevgi görmek adına yaparlar. Sonra da kendilerine kızarlar. Bir daha aynı şeyi yapmayacaklarına dair kendi kendilerine sözler verirler. Sevgi görmek için verir, karşılığını alamayınca da terk edilmiş hissederler.

İhtiyaç duyduğumuz halde sınırlarımızı belirlememek her zaman daha kolaydır. Bununla birlikte sonuç hep aynıdır: HAYAL KIRIKLIĞI.

Tüm bu olumsuz sonuçlardan korunmak ve daha sağlıklı ilişkiler kurmak için sınırların belirlenmesi zorunludur. Sınırlarımızı ifade etmez ve açığa vurmazsak yanlış mesajlar veririz.

Birçok ilişki doğru ifade edilmemiş sınırlar nedeniyle yara almıştır.

İlişkilerde pek çok sorun korkular nedeniyle yaşanır. Suçluluk, sevilmeme, onaylanmama, dışlanma gibi korkularla kuşatılmış durumdayız. Bu korkular nedeniyle gerçek tepkimizi gizleriz.

Kendi sınırlarınızı oluşturabilmek için tepki göstermelisiniz. Bunun için önce neyi isteyip istemediğinize karar vermelisiniz. Yapmanız gereken tek şey bunu dürüstçe karşı tarafa iletmek.

İnsanlar işlerine gelmediği ya da bu tavrınıza hiç alışkın olmadıkları için sınırlarınıza saygı duymakta güçlük çekebilirler. Sizi en hassas noktanızdan, korkularınızdan, yakalayarak duygu sömürüsü yapma yoluna gidebilirler.

Eğer insanların bu tip tehditleriyle karşı karşıyaysanız aranızdaki sevgi ilişkisini gözden geçirin. İstemediğiniz bir şeye “evet” demeye zorlanıyorsanız aslında boyun eğmeye zorlanıyorsunuzdur.

Boyun eğmek istemediğiniz için sevilmeyecekseniz zaten çok önceden beri sevilmediğinizi anlamanız gerekiyor.

Uygun sınırlar kimseyi üzmez ya da yaralamaz. Sadece sizi korur. Sınırlar duvar değildir. Geçişe izin verecek kadar esnek, tehlikeleri uzak tutacak kadar sağlam olmalıdır.

İyi sınırlar oluşturduğunuzda kendinize daha fazla güven duymaya başlayacaksınız. Korkunun esiri olmayacak ve başkalarının hakkınızda düşüneceklerinden eskisi kadar korkmayacaksınız.

“Hayır” diyemediğiniz için kendinize içten içe duyduğunuz öfke yok olacak.

Kendini seven, kendisiyle barışık bir insan olacaksınız.

Sınır koymak, hayatımızın kontrolünü ele almak demektir.

Sınırlar özgürlüğümüzdür.

 

 

 
Toplam blog
: 53
: 288
Kayıt tarihi
: 23.08.14
 
 

Sevgili blog okuyucularım, Size burada sunduğum çeşitli bakış açıları, sadece ileri sürmekle kalm..