Sinop hatıram

Sinop kendi halinde sakin yaşamı olan bir şehir.

Sinop Anadolu'da Karadeniz sahilinin en kuzey noktası, en kuzey noktadaki deniz feneri.

Sinop kalesi, cezaevi ve en ünlü tutuklusu Sabahattin Ali ve unutulmayan şiiri 'Aldırma Gönül Aldırma'

Sinop'a yukarıda ifade ettiğim iki nedenle gittik, muhteşem tarihi ve şöhretli kalesini gezdik. Duvarlarından Sabahattin Ali çınladı. Akşam kalenin eteğinde bir balık lokantasında klasik karadeniz sofrasına oturduk, geceyi karadenizin ıssızlığında tamamladık.

Sabah kalktık Anadolu'nun en kuzey noktasına gidip fenere çıkmak için yola koyulduk. Yolda yetmiş yaşlarında bir yerli el etti, durduk ve sordu nereye gidiyorsunuz? fenere deyince beni de evime bırakın dedi, arabamıza bindi ve niye fenere diye sorunca bizde ikinci katına çıkacağız dedik, şaşırarak tekrar sordu orada ne var? bizde Rusya'ya bakacağız deyince ben hiç çıkmadım bende geleyim dedi.

Amcayla birlikte fenere gittik, fenerci üç nesil fenerciymiş. Yani, dedesi babası ve kendisi. Kendisi İstanbul'a göçmüş ama 4 ayda metropol kargaşasına doyarak (bıkarak) kendi doğasına geri kaçmış. Amcayla birlikte fenerin ikinci katına çıktı elde dürbün anı olsun diye Rusya'ya baktık amcada aldı baktı ve Rusya çok uzaktaymış, bir şey yokmuş diye mırıldandı.

Fenerden aşağıya indik, Karadenizin en uç burnundaki, koyun kuzu tavuk bostan doğallığının ortasındaki yaşamı biraz seyrettik soluduk ve fenerciyle vedalaştık. Amcayla geri dönüşe geçtik evinin önüne geldik tam ineceği sırada eşine gel misafirlerimiz var diye seslenerek emri vaki yaptı.

Evine girdik eşine bizi tanıttı ve ona nereden geliyoruz biliyormusun? diye sorunca eşi nereden diye sordu amca heyecanla fenerin ikinci katından dedi ve eşi insanları niye yorup oraya götürdün deyince amca hemen onlar beni götürdü bu yaşa kadar çıkmadığım yere çıktım, yakın zamanda da seni de götüreyim dedi. Hanım hemencecik gözleme ayran ikram etti afiyetle yerken ailenin kışları dört ay izmir'deki oğullarının yanına gittiklerini ve orada bahar olsunda köyümüze (evimize) gidelim diye sayıkladıklarını konuştuk ve sonra yola devam ettik.

Sinop üç günlüğüne Karadenizin sesizliğinde derinliğine dinlenilecek bir ortam...