Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sinsi

Sinsi
 

Resim: Alıntı


Sinsilik: Sinsi olma durumu veya sinsice davranış:"Karda yürüyüp izini belli etmemek, cümlesiyle tarif edilen bu sinsilik, hedefine asla varamayan adi bir hiledir."- diye tarif ediliyor Türk Dil Kurumunun Web sitesinde.

Ayrıca; gizlilik içinde kötülük yapan kişi. Kötülük yaparken gizli ve kurnaz olan. Saman altından su yürüten. Çaktırmadan rezil olmanızı sağlayan kişi gibi tanımlanmalarda yer bulmuştur sinsilik.

Sinsi bir insanı tanımanız zaman alır. "Böyle bir özelliliğiniz yoksa özellikle"... Her daim temkinlidirler. Kurnazdırlar. Onlar karda yürüyüp, izini belli etmeyenlerdir. Aslında onları en iyi tanıyabileceğiniz yerleri gözleridir. “Diğer tüm özelliklerde olduğu gibi” tabii… Baykuş gibidir bakışları. Kara kapkara delici bakışlarıyla sizi delerler âdeta. O an tüm iyi niyetleriniz asit yağmuruna tutulmuş gibidir.

Mesafeli, soğuk ve donuk bir duruşları vardır. İnsanlara ellerini uzatırken bile temkinlidirler. Önce tepeden tırnağa şöyle süzerek incelerler sizi. Özellikle ilk defa görmüş veya tanımış, tanıştırılmışsanız her hangi bir toplulukta. Aslında ilk göz göze geldiğiniz anda hissedersiniz de yaydığı enerjiyi, herkesi kendiniz gibi gördüğünüz için geçiştirirsiniz. İşte o an yılan girmiş gibi bir duygu yayılır içinize. Soğuk, kaygan ve akışkan. Kurbanını yavaş yavaş öldüren zehirli kimyasallar gibi… Tüp gaz gibi bir zehirseldir yaydığı. İsteminiz dışında, farkında olmadan istila edilmiştir bedeniniz.

Aristoteles’in bir öğrencisi, Theophrastos bu karakteri gayet güzel betimliyor;

"Aslında genel olarak alındığında, sinsilik söz ve eylemlerde alttan almak diye düşünülse gerek ama sinsi insan öyle bir adamdır ki, düşmanlarıyla karşılaştığında nefretini gizleyip onlarla sohbete dalar; arkalarından kuyu kazdığı kimselerle yüz yüze geldiğinde onları över; kötü duruma düştüklerinde onlarla birlikte üzülür; hakkında kötü konuşanları bağışlar ve hakkında söylenenlere kızmaz. Haksızlığa uğradıkları için öfkeden köpüren kimselerle sakin sakin konuşur; kendisiyle hemen görüşmek isteyenlere sonra gelmelerini söyler. Yaptığı işlerin hiçbirini açıklamaz, karar aşamasında olduğunu söyler.[...] bir şey duyunca duymadığını, gördüğü halde görmediğini, konuştuğu halde onu anımsamadığını, bazen araştıracağını, bazen bilmediğini, bazen şaştığını, bazen zaten kendisinin de böyle düşündüğünü söyler."

Bir de kendilerinden başkasını sürekli aşağılama, üstten bakma, ha o mu? ben onu kaile bile almam, sen de alma gibi bir söylemleri vardır. Genelde paek konuşmazlar, direkt değil, dolambaçlı yollardan konuya girerler. Hatta taşeron, yüklenici firmaları kullanırlar çoğu zaman. Taşeron yüklenicinin bile haberi olmaz kullanıldığından. Theophrastos’ ın da dediği gibi… size kötü de yaklaşmazlar hani.

Kendi haklarında konuşmayı pek sevmeyen bu kişiler, sizin hakkınızda ne var ne kadar öğrenmek isterler. En ince ayrıntısına Öğrenirler de... Gerçi araştırmalarına gerek bile yoktur sizi ya … Siz ne var ne yok sermişsinizdir zaten ortalığa. Hani belki kıyıda köşede kalmışsa bir şeyler, vakti geldiğinde tek atışta vurabilmek içindir tüm zahmetlerinin nedeni.

Bunlar cimridirler de aynı zamanda. Genelde cimriliklerinden pek evlenmezler, evlenemezler de... Çünkü almayı sevseler de bunlar paylaşmayı pek sevmezler. Hem de hiçbir şeyi…

Sinsilik hakkında şimdilik benim aklıma gelenler bunlar.

Eminim ki hepinizin yanında yöresinde bir hayli vardır bunlardan. Ve tabii ki sizin de ekleyecekleriniz. Konuya katkıda bulunmak isterseniz eğer memnuniyetle eksik kalan yerlerini tamamlayabilir, dünyaya yardımcı olabilirsiniz.

Hepinize sinsiyattan uzak, mutlu, huzurlu bir dünya dilerim. Saygılar

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..