Sipadan...

Malezya'nın sabah eyaletinin sınırları içinde yer alan ve pek çok haritada gösterilmeyen bir kara parçasına gitmek için 24 saat süresince 3 uçak, 1 otobüs ve 1 sürat teknesinden oluşan 5 halkalık bir zincirle seyahat etmek zorunda kalacağımı öğrendiğimde cesaretim kırılmadı desem yalan olur. Ancak daha önce oraya giden ve abartma huyunun fazla olmadığına güvendiğim arkadaşların anlattıkları hikayelerin heyecanının etkisiyle, bütçemizi biraz da zorlayarak bu yolculuğa karar kıldık. Bir kere yola çıktıktan sonra da açıkçası hiç pişmanlık duymadık.

Etrafı yürüyerek 20 dakikada dolaşılabilecek bir ada olan Sipadan, dalıcılar için olduğu kadar çevreciler için de büyük önem arz eden bir mekan. Amerikan "Rodale's Scuba Diving magazine" tarafından dünyanın en iyi dalış noktası olarak gösterilen ada, sahip olduğu benzersiz coğrafi özellikleriyle bu övgüyü ve ilginin odak noktası olmayı fazlasıyla hak ediyor.

10-15 yıl öncesine kadar sadece Filipinli korsanlar tarafından ziyaret edilen ve çok az kişi tarafından bilinen Sipadan'ın mucizevi sırları artık keşfedilmiş. Gerek 600 metreye kadar inen ve rengarenk mercanlara ev sahipliği yapan duvarı gerek binlerce deniz canlısına elverişli yaşama imkanı sunan zengin resifleri ile son yıllarda balıkadamların Kabe’si konumuna yükselmesine rağmen, bununla yetinmeyerek ziyaretçilerini su üstünde de büyülemek ve adeta komşu adaları kıskançlıktan çatlatmak isteyen Sipadan'ın çağrısına kulak veren yeşil deniz kaplumbağaları, adanın dar kıyı şeridini doğal üreme alanları olarak ilan etmişler.

Bu gerçeğe daha fazla duyarsız kalamayan Malezya hükümeti de herkese ders olacak nitelikte bir karar almış ve adanın en eski sakinleri olan bu sevimli hayvanların huzurunu daha fazla kaçırmamak adına büyük bir ekonomik fedakarlık yaparak adayı 2005'ten itibaren konaklamaya kapatmış. Bu haberi şaşkınlıkla karışık bir sevinç içinde karşıladık. Konaklamamızı 2 adet 200 beygirlikmotorlaSipadan'dan 15 dakika mesafedeki Kapalai'de geçirdik. Burası ne kara ne ada olan garip bir yerleşim yeri ama bu ayrı bir yazının konusu olacak.

Sipadan'ı ziyaret edebilen sayılı şanslı ziyaretçi arasında yer almanın verdiği ayrıcalığın tadını sonuna kadar çıkarttık. Şimdi geriye bakarak şunu gururla söyleyebilirim ki, bize vaat edilen güzelliklerin hiçbirini ıskalamamışız. Yeryüzündeki cennette geçirdiğimiz 9 günlük kaçamaktan geriye kalan enstantanelerden birkaçını galerilerim sayfasında yer alan Mavi Dünya başlığı altında beğeninize sunuyorum. Keyifli seyirler...