Sırada ne var?

Maçtan bir gün öncesi bir yazı vardı, Necmiye Alpay uzun bir aradan sonra geri dönmüş ve yazısıyla ben hep buradaydım demişti. Takıldığım şey, temel konudan çok farklıydı. Durumu, kişiyi bir kelime ile nitelendirmek için bir bütünlük içinde olması gerektiğinden bahsediyordu. Milli Takımımız da işte tam böyle bir durum içinde, yaşadıkları, yaşattıkları...

Gazeteler başlık atıyor, yorumcular atıyor/tutuyor/toparlıyor. Kimimiz buna şans diyoruz, kimimiz ilahi adalet, kimimiz ise futbol budur diyor. Futbolun kelimelerle anlatılamayacağını anlayanlar ise klasik bir kelimeyle işin içinden sıyrılıyor: 'Top yuvarlaktır!'

Fatih Hoca, ki yaptıklarını takdir etmeye hep çalıştım kendimce, eleştiriliyor. Şöyle yapsaydı da, böyle olsaydı da, bilmem kimsiz olur mu, bu kadroda bunun ne işi var...

Arda niye yok, Tuncay niye formsuz, Nihat sadece gol mü atacak, Rüştü'yle ne yaparız, Emre Aşık da kim, Volkan bir türlü uslanmadı...

Maçları kazanıyoruz, kimisi herkesi yanılttığından övünüyor, kimisi buna 'şans' diyor. Tarih yazdık nağraları atılıyor, bazısı da Türk Bunlar (Türk That!) diyerek bizimle birlikte seviniyor, inancı yüksek olanlar 'olacağı varmış'a sığınıyorlar... Öyle ve böyle; 'Çılgın Türkler' herkesin dilinde dolaşıyor.

Yaşananların, dünya üzerindeki herhangi bir kelimeyle anlatılabileceğine inanmıyorum. Çünkü herşey var. Ne istersen var.

Kadroda herkes yer alabilsin de bu tarihi hep beraber yazabilelim diye herşey gerçekleşiyor. Bütün olanaklılar ve olanaksızlar birleşiyor ve karşımıza mucizemsi bir tatla çıkıyor.

Bütün bu inanılmazlara rağmen hayal gücümü zorlayıp artık başka ne olabilir diye düşünemiyorum. Ancak, tek bir ihtimalim kaldı ki imkansız değil, dedim ya: 'bu tarihi hep beraber yazabilelim diye'; 12. Adam!

Maçlarda 12.Adam'mımız hep formsuz oynadı. Artık Almanlarla yapacağımız maçta başka ne olur bilmiyorum ama, gücümüzün '12.Adam' yanını da göstermenin zamanı ki yazacağımız tarihin son sayfalarındayız.

Tekrar söylemek istiyorum ki bu durum, dünyadaki dillerde var olan herhangi bir kelimeyle tanımlanamaz. Sanırsam tarihe yazılabilecek şeylerin en önemli niteliği de budur. Tanımlanamadığı için, uzun uzun anlatmaya gerek vardır.