Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '16

 
Kategori
Deneme
 

Sıradaki şarkı

Sıradaki şarkı
 

Bağ yapraklarının, asmaların, sazlıkların kırlangıçların ve cümle börtü böceğin arasında uzanan gönlü geniş patika nihayetinde denize kavuşuyor, sabahın erken saatleri, çiğ kalkmamış, kasaba uyanmamış, soğuk lakin güneşli pırıl pırıl bir gün olacağı besbelli.

Sahilde çürümeye yüz tutmuş, unutulmuş bir kayık kalıntısı karşılıyor beni, ada kadar sessiz, ada gibi boş vermiş, kabullenmiş...Yosuna kesmiş kayalar, çakıl taşları, martılar, karabatak, uzakta denizin böğrüne saplanıp kalmış tahta iskele, karaya vurmuş deniz yıldızları, midye kabukları.

Tam şurada sazdan bir sedir olmalıydı diye geçiriyorum içimden, koltuğumun altına sıkıştırdığım havluyu kumun üzerine seriyor, sırt üstü uzanıyorum, gözlerim gökyüzünde, tee ötede küçük beyaz bir bulut var hepsi o, gerisi uçsuz bucaksız mavi, sahili okşayan küçük elli dalgaların sesini dinliyorum.

Geçmiş bir zaman, sıcak bir yaz günü, ayakları çıplak, bembeyaz sakallı, yüzünde derin izler olan, kısa boylu hafif göbekli, kaptan kasketli bir adam kürekleri kaldırıp yanaşıyor sahile,  meğer ne çok balık varmış o gün!

Nasılda mutlu, küçük ekmek teknesini kuma çekiyor, örme sepet balık dolu. Hızlı adımlarla kasabanın yolunu tutacak, çarşıda tam da ulu çınar ağacının altında bıyıkları terlemeye başladığı günden bugüne yaptığı gibi cigarasını saracak, acı kahvesini söyleyecek, yemeye kıyamadığı balıkları, ömrünü satacak,  mercanlar, sinaritler...

" Hanım beni akşam üzeri kaldır" deyip bir daha uyanamayacak!

Kaşığın sapı düşecek, üzüm hoşafı ısınacak, yerde kalacak pötikare sofra bezi...

Orada, tamda görmüş geçirmiş balıkçının çektiği yerde unutulacak kayık, mevsimler, zaman, yıllar geçecek, çürüyecek, arayanı soranı kalmayacak.

Yeşile çalan açık maviye, türkuazın koynuna atıyorum kendimi...

Dişlerim birbirine vuruyor, ciğerlerim ağzımda, ne keyif!

Eski mahallenin dar sokaklarının, gençliğimin unuttuğum yanının, rüyanın, gerçeğin, baharın, aşkın ve iyiliğin üzerinde yüzüyorum bir süre, isimsiz insan yüzleri kayboluyor dip akıntılarında...

Bir deniz minaresinin gölgesinde soluklanıyor, sıradaki şarkıyı avucumda tutuyorum.

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..