Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '07

 
Kategori
Güncel
 

Sıradan bir haber: 13 şehit

Sıradan bir haber: 13 şehit
 

ŞIRNAK'TA 13 ASKERİMİZ ŞEHİT

Biraz önce televizyon ekranının alt köşesinden geçen sıradan bir haber... İlk geçişini kaçırıyorum. Tekrar geçiyor…13 askerimiz şehit !!!! gözlerime inanamıyor…tekrar dikkat kesiliyorum..yine aynı haber!!!. Ailece allak bullak oluyoruz. Hemen daha ayrıntılı bilgi almak amacıyla diğer kanalları gezinmeye başlıyoruz. Hiçbir kanalda en ufak bir altyazı, ayrıntı yok. Tam beklediğimiz gibi. Kendimize sormaya başlıyoruz. Gecenin bir yarısı Türkiye’nin daha aydınlık bir geleceğe kavuşması için bir insan için en değerli şey olan canını hiçbir karşılık beklemeksizin ortaya koyan askerlerimizin, onlara insan bile denilemeyecek mahlukatlar tarafından haince katledilmesi bu kadar önemsiz midir? Yoksa bu haberin pop star Alaturka kadar seyirci çekmeyeceği mi düşünülüyor ? Magazin haberleri kadar bile yer almayan 13 asker ne kadar duyarsız bir medya ve toplum olduğumuzun en açık göstergesidir…

Haberi ekranlarıma yansıtmayan medyamıza söyleyecek söz bulamıyorum. Malûm ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu haber evlerimize ateş gibi düşerken, yüreklerimizi dağlar, içimizi acıtırken, program akışını değiştirmiyor kanallarımız nedense? Magazin haberlerine devam edebiliyor…

2001 yılında ben de her Türk genci gibi vatani görevimi yapmak üzere askere gittim. Bir gün tabur komutanımız bir konuşmasında hafızama kazınan bir cümle kurmuştu: <ı>“Bu ülke bizim de görebileceğimiz bir dönemde bir kurtuluş savaşı daha yaşayacaktır” demişti.. Bu cümlenin önemini o gün için kavrayamamıştım. Ancak bu gün içinde bulunduğumuz duyarsızlıkla bir kurtuluş savaşını kazanabileceğimizden şüpheliyim. Terörün hayatımızın içine bu kadar girdiği günümüzde basın ve toplumun bu kadar duyarsız olması duyarlı insanların için acıtıyor. En azından şahsi olarak gözyaşlarıma engel olamıyor ve gözyaşlarımdan gurur duyuyorum. Ne yapabilirim daha başka diye sorguluyorum kendimi ama çözüm bulamıyorum. Türkiye Cumhuriyeti bu endişeyi taşımadığı sürece terörle mücadele etmesi mümkün değildir. Eşim oturdu sosyal sorumluluk adına televizyon kanallarına kınama maili yazıyor. Ülkesini seven herkesten aynı duyarlılığı bekliyorum.

Şehit ailelerinin halini düşünüyorum. Evlerine ateş düşen, nefes alamayan aile bireylerini… Yüreği dağlanan şehit analarını…O analar ki evlatlarını askeri gönderirken ellerine, saçlarına kına yakıyor tıpkı bir zamanlar benim anamın bana yaktığı gibi. Ve şimdi… Nasıl teselli edilir ki? Hangi cümle ile avutulurlar sorarım size.

Ben askerden sağ gelmeme rağmen, askerde iken anam felç geçirdi. Şu an o dünya iyisi anam geliyor aklıma. Sadece Irak’a gitme olasılığımı duyduğunda felç geçiriyorsa bir ana, şehit haberini alınca nicedir hali.

Onurlu T.C şehitlerine Allahtan rahmet diliyorum ve ailelerine başsağlığı (bir işe yarar mı ki benim baş sağlığım!)…

Teröre lanet ederek bitiriyorum cümlelerimi. Çünkü ötesinde ne yapabilirim bilmiyorum.

Kahrolsun İnsanca yaşamayı bilmeyen PKK.



Not: Yukarıdaki yazı Eşim Serhat SEVİM tarafından yazılmıştır.
Bu gün bloğumu matem rengine bürüdüm belki protestomu bir gören olur diye...

 
Toplam blog
: 65
: 1800
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

Biricik Sudelina'sının annesi, kitaplar ülkesinin sarışın prensesi, kocasının bir tanesi, İzmir/K..