- Kategori
- Güncel
Sıradan bir pazar günü yazısı
İnsanın hayatta bazen tükürdüğünü yaladığı anlar oluyor… İşte bu pazar yazısı da benim böyle anlarımdan birinin itirafı… Son yazımdan bu yana niçin yazmadığımı düşündüm. Son yazımın başlığını ise “ Kalemim Sustu “ diye yazmışım. Niye kalemim susacak ki? Düşünme yetimi mi kaybettim? Hayır… Ya yazma? Hayır… Bitkisel hayatta mıyım? Şükür ki hayır… Allah korusun… Öyleyse, niye yazmayacağım….? Yazacağım ulan dedim kendi kendime, yazacağım… Kimse okumasa da yazacağım… Milliyet Blog’ un Kdz Ereğlideki sesi olmaya karar verdim… Neden olmasın? Karadeniz Ereğli’nin gönüllü muhabiri… Nefes aldığım sürece öyle veya böyle milliyet blogta burada olacağım…
Kdz Ereğlide bugün zaman zaman kapansa da güzel bir hava var…Akşam balkondan en büyük aşkım denizi izleyeceğm. Artık kesin kez karar verdim. Ben, denizin insan haliyim. Deniz’ e bu kadar tutkun olmam bundandır. Şimdi biraz kitap okumalı ve hayal etmeliyim… İşsiziz ama hayal etmek de parayla değil ki….
Pazar Fıkrası…
Yurtta üç genç kız oturmuş, muhabbet ederken birinin gözü gazetede sevdiği yabancı aktörün vesikalık resmine takılmış… “ Şuna bak ne kadar yakışıklı “ demiş… Kızlardan biri “ Ya bu aktörün neresini beğeniyorsun, tutulur bir tarafı yok ” diye sormuş. Sessizliği ile tanınan üçüncüsü ise hepsini şoke eden şu cevabı vermiş: “ Onun tutulur tarafı resimde gözükmüyor…”
Not: Fıkra, yaşanmış bir gerçekten alıntıdır...