Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sıradan Vatandaş halleri

Sıradan Vatandaş halleri
 

Google görsel


Şaşkın ördeklere döndüm! Neye üzüleceğimi, neye isyan edeceğimi, neye kahredeceğimi şaşırdım.

Önce gencecik çocuklar, terör belasına yok olup gitti.

Tam ona ağlar, aileleriyle birlikte kavrulur onu sorgularken Van depremi oldu. Oradaki insanlara üzülürken, yok  yağma, yok yardımların nerelere gittiği, yok depremde yıkılan evlerle ilgili rezaletler derken içim öfkeyle doldu, burnumdan solur hale geldim.

Cumhuriyet bayramı kutlamaları hiç yoktan kısıtlandı; hayat sadece biraz hüzünlü, ama önceden olduğu gibi yaşanırken, - ben de herkesle birlikte- bu nedensiz, daha doğrusu "manidar" çıkışa isyan ettim.

En son N.Ç.ile ilgili  dava skandalı, hepsinin üstüne tüy dikti. Hepimiz çocuk olduk, çoğumuzun kardeşi, çoluğu çocuğu var, neyin ne olduğunu bilmeyen yokken; ana - baba olma zafiyetinin, kanunların eksikliğinin nelere mal olabileceğini gördüm, ibretle dehşete düştüm.

Bu olayların tümünde, insanlığım, insan için olan her güzel şeye inancım, geleceğe dair ümitlerim yara aldı. Aynı rayından çıkan hızlı bir trendeymiş gibi, soluksuz, bir küçücük teselliye muhtaç hallerde, bu ülkeyi sağsalim bir durağa taşıyacaklar kimlerdir diye etrafıma bakınmaktan başım döndü; hayatımın normal düzenini kaybettim.

Şimdi de bayram... Kurban parasını Mehmetçik Vakfı hesabına yatırdık. Kızılay, Van'a yardım için hesap açsaydı, ona da yatıracaktık; artık oraya sms'le yardım gönderdik. Fakirimize kurban parası adı altında yardım ettik.

Biz vatandaş olarak görevlerimizi yapmanın rahatlığını duysak da, ülkenin gündeminde bir rahatlama yok!  Bayram bana neymiş!... Ailecek yenen bir yemek... Tamam güzel de, o kadar işte!...

Diyorum...

Fakat tabii, hayat devam ediyor!  En büyük aşklar, filmlerden gördük, kitaplarda da okuduk ki, savaş zamanlarında yaşanmış, bugün de yaşanıyor. Çocuklar doğuyor, büyüyor, gençler okuyor, olabilirse iş sahibi oluyor, insanların her hali, gündeme rağmen yaşanmaya devam ediyor. Bunun da dünyaya, günün getirdiklerine aldırış etmemeyle alakası yok! Eğer dünyada her şeyin güllük gülistanlık olması beklenseydi mutlu olmak için ve bir güzel şiir okumak, bir hayatı paylaşmak, bir sofra başında huzurla oturmak için; insanlık işte o zaman ölürdü. Ne sanat olurdu, ne bilim, ne de gelecek nesiller!...

Haberin bugüne kadar böyle hızlı yayıldığı olmamıştı, haberdar olmanın vicdanlarda açtığı yaralar da bu kadar fazla paylaşılmamıştı... Bu, toplumsal bilincin uyanışı, birlik beraberlik açısından iyi bir şey tabii; ama bütün olumsuz koşullarda, hayatın her şeye rağmen devam ettiğini bilmek, beni ruhen rahatlatan "tek" şey...

Özellikle şu son günlerde...

10 Kasım'da Atatürk rozetimi yakama takıp arkadaşlarımla birlikte elele olacağım! Ruhlar, hayaller, paylaşılan idealler, güzel duygular da olmazsa, yaşama daha iyi!...

 
Toplam blog
: 33
: 3988
Kayıt tarihi
: 07.06.09
 
 

İyi bir okurum. ..