Şirin bir Dizi Kertenkele

Dün akşam oturup bir düşündüm. Sanırım Bodrum'da epey boş vaktim var. Sessiz, sakin ortamı bulunca. Bol bol düşünüyorum. İstanbul'a dönünce bu günlerimi çok ararım. Gürültülü şehir yaşamında değil düşünmek, konuşmaya bile imkan bulabileceğimizi sanmıyorum.

Bu sezon seyrettiğim dizileri düşündüm. Geçen yıldan kalan ve bu yıl seyretmeye devam ettiğim ve bu yıl yeni başlayan ve seyir listeme eklenen diziler.

Hafta başından başlayayım. Pazartesi akşamlarının olmazsa olmazı' Karadayı'. Geçen sezon merakla, heyecanla seyrettiğim, bu sezon da aynı hislerle televizyon başına oturduğum Karadayı. Bazen konunun çok uzadığını ve Feride ile Mahir'in artık kavuşmaları gerektiğini düşündüğüm bu dizi hala yerini koruyor listemde.

Gelelim Salı günlerine. Özcen Deniz'in yeni başlayan dizisi' Kaderimin Değiştiği Gün' beni pek sarmadı. Ne yazık ki Salı geceleri yerini tutacak başka dizi bulamadığım için mecburiyetten seyrediyorum. Seyretmesem de olur diye düşündüğüm Salı gecelerine arkadaşlarımla buluşmaları denk getirmeye çalışıyorum.

Çarşamba gecelerinin olmazsa olmazı 'Kara Para Aşk'. Merakla izliyorum bu diziyi.

Perşembe geceleri 'Aramızda Kalsın'ın papucunu dama atan bir dizi var.'Kocamın Ailesi'. Her bir oyuncusunun harikalar yarattığı bir dizi. Aramızda Kalsın!ı bırakıp bu yeni diziye döndüm.

Cuma akşamları 'Karagül ' hala favori dizim. Çeşitli yaş ve konumda kadının sorunlarını dile getirmesi bakımından ilgi çekici benim için.

Cumartesi geceleri çok şirin bir dizi var. Yani başlayan 'Kertenkele' dizisini severek izliyorum. Arsen Lüpen benzeri bir hırsızın serüvenlerinin anlatıldığı bir dizi. İmkansız, masalsı serüvenler.

Pazar gecelerim ise 'O hayat Benim' ile renkleniyor. Ünlü yazar Mark Twain'in Çalınan Taç adlı kitabının konusuna benzer bir öykü bizim toplum yapımızda ilgi çekici oluyor. Varoş kültürünü göstermesi bakımından yararlı da oluyor .

Seyrettiğim bütün dizileri toptan gözden geçirdiğimde haksızlığa karşı çıkan, olağanüstü güçlerde masal kahramanlarını ne kadar çok sevdiğimi anladım.

Normal yaşamda olsa çoktan vurulup ölecek kişiler ölümsüz, kurşun işlemez gibi harikalar yaratıyorlar dizilerde.

Bunları seyrettikçe küçükken izlediğim Kovboy filmlerini, kızılderili savaşlarını ne kadar çok sevdiğim aklıma geliyor. O filmlerde de kahramanlara hiçbir şey olmazdı ve tek bir kişi bir orduya karşı harikalar yaratırdı.

Benim dizi seyrettiğimi duyan arkadaşlarım, eşim dostum beni ayıplıyorlar. Oysa ben o dizileri seyrederken günlük yaşamın iç kapatan haberlerinden uzaklaşıyorum.

Sizlere de tavsiyem, televizyonda karşılıklı oturup birbirine hakaret yağdıran, ne dedikleri anlaşılmayan bir dizi adamı seyredip gece uykunuz kaçacağına benim gibi yapın ve dizi seyredin.

Kendinizi Alis Harikalar Ülkesinde gibi hissedeceksiniz.