Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '12

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Şirince- Kıyamet Sığınağı

Şirince- Kıyamet Sığınağı
 

Yukarı doğru dizilmiş, kutu kutu evler kartpostal tadında


Nostalji yolculuğunuzu Şirince’ye yaparken bilin ki; 350 metre yükseklikte, bağlar ve şeftali ağaçları ile çevrili bir çanağın içinde yükselen hala Ege’nin en güzel köyüne yapıyorsunuz. Zaman donmuş, sanki medeniyet buraya uğramamış. El değmemiş, değmesin diye de saklanmış Şirince. Eski evler yamaçta basamak şeklinde yükselmekte. Rumlardan kalma, halkı Rumeli göçmeni olan bu köyün turizm dışında geçim kaynakları: ev yapımı şarap, keçi peyniri, dantel ve zeytinyağıdır. Yani aslında bildiğimiz köy.

Son yıllarda Şirince oldukça hareketli, Maya takviminin bittiği 2012 yılını karşılamak için insanlar neredeyse koşarak buraya geliyorlar. Şirinceliler de şaşkın. Bir şeyler olacak ama iyi mi olacak? Marduk gezegeni dünyaya çarptığında Şirince yara almayan, hatta korunan 2 yerden bir tanesi olacak(mış). Daha bir sene öncesi bu söylendiğinde boş, anlam veremeyen gözlerle bakıyordu Şirinceli. Bu gün ise bir başka boşlukla bakıyor ve inanamıyor. Beklenen kıyamet koptuğunda insanların dünyada sığınabilecekleri iki yerden biri de Şirince olduğu belirtiliyor. İnanışa göre 21 Aralık 2012 yılında Ege’nin İncisi İzmir’in Şirince’sine İsa Peygamber gelecekmiş. Dünyanın her yerinden gelen insanlar ‘’vücud bedenden ışık bedene geçiş’’ için Şirince’de hazırlanıyor. Dolayısı ile anlamadan bakmaya da devam edecekler.

Biraz tarihine bakalım adı gibi şirin şirin. Asıl adı Kırkıncadır ve 1790 yıllarında Rumların yerleşme alanı olmuştur (daha eski tarihi izler bulunmakta). Rum ağzıyla Kirkince olan ismi Türkçe’ye Çirkince olarak geçmiş, 1960 yıllarında İzmir valisinin emriyle Şirince olmuştur. Şirince halkı Selçuk’a göçerken ne ilginçtir ki evlerini de söküp taşımışlar. Su kaynağı Romalılardan kalma olup, su kemerleriyle Efes’e su taşınırmış.

Yüzyılar önce 1800 olan nüfuslu Rum köyü olarak bilinen Şirince, mübadele ile Rumelili Türkler tarafından yerleşilerek günümüze gelmiş, adı gibi şirin bir köy olmasına karşılık hafta sonu turizmi nedeni ile kalabalıklaşıyor. Köyde çok sayıdaki ev restore edilerek pansiyon ve restorana dönüştürülmüştür. Eski karyolalarda uyanmak yeni güne bir başka yenilik getirecek yoğun hayatınıza. Bu durum insana 100 yıllar öncesinden, çocukluğuna ait hüzünü, neşeyi sırtlayıp gelmiş de az sonra da kulağınıza fısıldayacakmış hissini veriyor. Sokaklarda gezerken tarihte zaman yolculuğu yapabilirsiniz. Sakın unutmayın ayağınıza rahat bir şeyler giyin. Şirince’nin halen taşlı yolları. Araba girmeyen sokakları var. Köyde 200 kadar Rum evi var. Evlerin zemin ve birinci katları moloz taştan, ikinci katları ahşaptan yapılmış. Ulu çınarlarla bezeli bu köyün kadınları tezgahlarda el ürünleri, ev sabunları ve ev şaraplarını satıyorlar. Şarapçılık Rumlardan gelen ve son yıllarda gelişme gösteren bir üretim. Köyde bir şarap evi dahi var. Türk ve yabancı turist çokluğu köyün gelişmesindeki faktörlerden biridir. Şirince şaraplarından evinize de almayı unutmayın, yerel lezzetleri seven eş-dost ile paylaşmak lazım bu lezzeti. Şirince el sanatları çarşısında evinizin bir köşesini süsleyecek nadide güzellikler mutlaka bulursunuz.

Şirince anılarınıza öyle huzurla yerleşecek ki, o nu görmeye özlem duyacaksınız. Masalsı köyde kendi masallarınızı yazacaksınız.

Hayatınızın masal tadında olması dileği ile…..

 

  

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..