Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

Şirinland Güncesi !

Şirinland Güncesi !
 

Hani deveye sormuşlar ya hörgücün neden eğri diye, o da cevap vermiş: Nerem doğru ki !

İşte, ülkemin hali bu !

Böyle bir ülke gündemi yok dünyada! Siyaset toz duman, futbol çirkinötesi, telkin edilen İslam okuduğum Kuran’dan farklı. Mutlu Şirinlerle fesat insanların Türkiyesinde üç beş iyi insan da sıkışmış bir köşeye, izliyorlar hayretle!

Macun Kardeş nihayet hayalini gerçekleştirdi ve kanal sahibi oldu! Artık Macun TV mi olur adı yoksa Şirin TV mi, göreceğiz! Haberler olmayacakmış ve insanları geren, üzen programlar da yapmayacaklarmış! Yani Ata’m yattığı yerde kahrolurken, Kürdistan çığlıkları atılırken onlar kahkahalarla şirinleyeceklermiş! Ben Yıldız TV adına sevinçliyim, safrasını attı, kurtuldu ve şundan da emin olun ki Macun kendi ipini çekti. Yaptığı üfürükten programların bir master kanalda yayınlanmasıyla özel bir kanalda yayınlanması arasında çok fark var! Hangimiz alışveriş, moda, belgesel kanallarını yoğun olarak izliyoruz? Dolayısıyla, fanatikler haricinde kimse o kanala gidip de yarışma izlemez! Bol bol Michael Jackson, Bülent Ersoy ve Ahmet Kaya çakması yaratan, dizilere figüran çıkaran bu soap opera programların dışarıya tek faydası devletin vergi kazancıdır! Michael Jackson taklidini yetenekmiş gibi izleyip alkışlamanın hele bir de üşenmeyip sms göndermenin insan varlığına katkısı nedir anlamıyorum!! Görün işte toplum seviyesini. Neyse, tanrı yolunu açık etsin, esemesini, reklamını bol kılsın; daha nice evler, uçaklar alsın:)

Sosyetik güzel doğum için ABD’ye uçtu. Safahatzadelerin biricik kızları Hanzâde bebeğini Londra’da doğuracak!! Yahu biriniz de doğum için Süleymaniye’ye, Zeynep Kâmil’e gidin! Ben Süleymaniye’de doğmuşum, tek kaşım mı eksik! İllâ da yurt dışında doğuracaksanız; Azerbaycan, Bulgaristan yanı başınızda! Daha da uzak olsun derseniz; Bangladeş var, Nijerya var! “Olmaazz!”mı, havanız mı bozulur? İngiliz Audrey ile Amerikalı Carlisse Türkiye’ye mi geliyorlar doğurmak için? “Biz 3. Dünya ülkesiyiz, batı özentisiyiz, ABD pasaportu peşindeyiz.” diye yırtınmak zorunda mısınız? Gazetelerde, nette, TV’de boy boy haberler: Çisem Çakırcaklı Chicago’da sağlıklı bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Sanırsınız ki aile beş kuşak Illinois'lu:) cİngÖz Şirin ve Şirine’yle yeni mahdumları Michigan Gölü’nde tekne turunda:) Ülkemi değersiz kılmak adına ne garip manzaralar bunlar! Ben olsam, o bebeğe asla Türk pasaportu vermem! Hayatımın yarısı yurt dışında geçti ve istesem oğlum da İngiltere’de doğardı ve adım gibi eminim ki neden askerliğimi uzun dönem yapmadım diyerek Şırnak’taki vatan nöbetini özleyen, Yunan Adaları’na dahi gitse başını çevirip Türkiye sahillerini arayan oğlum bana ben Türk’üm, neden Londra’da doğdum diye hesap sorardı. Ülkenin gerçek vatanseverlere öyle ihtiyacı var ki…

Adam kırkından sonra parayı bulmuş! Öyle böyle para değil, kamyonla! Hem de en kolay yoldan kazanılandan! E n’apar bu adam? Araba alır, ev alır, motor alır, uçak alır! Ama daha da önemlisi, paranın Viagra etkisi vardır ve uçkur bozar! Evdeki 40 yaşında eş yaşlı kalır, üç tane çocuk haniymiş babalarının prensleri-prensesleri martavalına mahkûm edilir ve 20 yaşında sarışın bir çıtır avlanır! Tazecik huriyi sadık kılacak paranın ulvî gücüdür! Yedir yedirebildiğin kadar! Musluk aktığı sürece sorun yoktur! Arabalar, evler, iş yerleri, seyahatler, hediyeler ve de ömür boyu hayat sigortası yani akıllı hatun hamile kalır ve hayatı kurtulur! Evdeki onurlu eş de önce caz yapar; ama yeşilini sevdiğim paranın gücüne fazla dayanamaz ve dök bana dolarları-avroları da ne halt yersen ye der azgın tekeye! Yirmilik çıtırın da umrunda değildir evlilik! Hatta full sigortayla özgür olmak daha da iyidir! Vezir Parmağı’nın üzerine ikinci kaymağı koymak için de çocuk itinayla ABD’de doğurulur! Malûm, bekar bir kız evli bir erkekle aynı eve nasıl girer ülkemizde! Emekli Recai Amca’yla zevceleri Makbule Teyze hemen ispiyonlarlar polise:))

“Oğlumu 30 Ağustos’ta doğurdum!”

“Kızımı 12.12.12’de doğurdum!”

Allah bebişlerin o gün doğmalarını buyurduysa, şükredip mutlu olmak lazım da anne-baba şahsi şımarıklıklarıyla -gününden önce ya da sonra- sırf çocukları özel bir günde doğsun diye sezaryene başvurdularsa yuhh olsun!! Çuvaldızı önce kendime batırayım! Kız kardeşim tüm itirazlarımıza rağmen normal gününden on gün önce, 23 Nisan’da dünyaya getirdi yeğenimi. Sonrasında uğraştığımız sağlık sorunlarına inanamazsınız! Avrupa’da sezaryenle doğum oranı %15 civarındayken bu oran ülkemizde %50’nin üzerinde ve bu konuda da dünya birincisiyiz:( Batıda sezaryen ancak tıbbi gereksinim duyulduğunda yapılıyor ve doktorun çocuğun cinsiyetini söylemesi dahi yasak! Bir de bize bakın! Çocuğun cinsiyeti öğreniliyor ve odası pembe ya da mavi döşeniyor; uygun renkte zıbınlar, tulumlar alınıyor; isimler hazırlanıyor! Birkaç gün önceden de eşe dosta haber verilerek -havalı ve de anlamlı bir günde- asortik bir hastanede bıçak altına yatılıyor!

“Perşembe günü Etiler’deki Sir Malcolm Donaghue Hastanesi’de doğuruyorum şekerim, beklerim!”

Mübarek hatun sanki Altın Günü yapıyor!!

Çocuk sahibi olmanın büyüsü, heyecanı, merakı, sancısı gibi kavramlar çoktan OUT olmuş:(

Dün akşam TV’de gördüklerim karşısında dehşete düştüm!! Sigara ve içki kadehinden sonra -Wolped reklamında- kadın pedini de buzlamaya başlamışlar!!

Oy Asiye Asiye
Tütün goydum kesiye

 

 
Toplam blog
: 462
: 1159
Kayıt tarihi
: 07.03.09
 
 

Ne güzel bloglar yazdık, ne muhteşem dostluklar kurduk; onlar kaldı baki... ..