Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '18

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Şirket Yöneticisinden, Sosyal Ağ Arkadaşı Olur mu?

Şirket Yöneticisinden, Sosyal Ağ Arkadaşı Olur mu?
 

Bilgisayar ve internet teknolojisi, artık günlük hayatımızın ayrılmaz birer parçası haline geldi. Gün geçmiyor ki bambaşka teknolojik yeniliklerle, farklı sosyal ağlarla tanışıyor, üyesi oluyoruz. Neredeyse içinde yaşadığımız, faal üyesi olduğumuz gündelik hayata alternatif bir ortam yaratıyoruz kendimize sosyal ağlardan. Sosyal ağlarda üzülüyor, seviniyor, anlık ruh halimizi sayfamıza düşen paylaşımlara göre şekillendiriyoruz. 

Ama diğer taraftan sosyal medya, yaptığımız düşünsel paylaşımlarla kimsenin daha önce bizde görmediği, keşfetmediği karakter ve kişiliğimizi ortaya çıkaran hassas bir mecraya dönüşebiliyor. Sosyal ağlarda yaptığımız görsel ve düşünsel paylaşımlarla gerek aile gerekse arkadaş ve iş çevremiz tarafından etiketlenip; ya takdir görüyor, beğeniliyor ya da aykırı ve uç düşünce yapımız yüzünden tepki topluyor hatta dışlanabiliyoruz.

Sosyal ağlardaki kimliğimiz ve karakterimiz, bize farklı dostluklar kurmaya imkân sağladığı veya yakın arkadaşlarımızla olan ilişkilerimizi olumsuz yönde etkilediği, dostluklarımızın bitmesine sebep olabildiği gibi, yaptığımız olumsuz paylaşımlar ve kötü yorumlar bazen işimizi kaybetmemizde en önemli etken olabiliyor.

Hayatımızın her karesinde tanıdığımız, yakın ilişkiler kurduğumuz insanları, son yıllarda giderek gelişen ve dünyanın dört bir tarafından oldukça geniş üye potansiyelleri bulunan sosyal ağlar sayesinde daha yakın hissediyor, onlarla anılarımızı ortak fotoğraf, video paylaşımlarıyla ölümsüzleştiriyoruz. Bu sosyal ağ arkadaşları, aile bireyleri ve akrabaların dışında; eski okul arkadaşları, çeşitli sosyal çevrelerden, gruplardan tanıdıklar ve yakın iş arkadaşları olabildikleri gibi, iş arkadaşlarının daha üst segmentinde firma ve ofis yöneticileri, patronlar da olabiliyor.

Arkadaş listesinde firma ve ofis yöneticilerinin de olduğu bir sosyal ağ hesabında paylaşımlarda bulunurken daha özenli ve dikkatli davranılmalı, ince eleyip, sık dokumalı diye düşünüyorum. Sosyal medya, internet her ne kadar uçsuz bucaksız ve özgür bir ortam olsa da; sonuçta sanal alemin bizlere sunduğu bu özgürlük, bir başkalarının kişilik haklarında, firmaların kurumsal ilke ve prensiplerinde sona eriyor. Örneğin ülkedeki siyasi gelişmelere karşı son derece hassas, apolitik bir firmada çalışıyorsanız; sosyal ağ hesabınızda paylaştığınız siyasi bir yorum her şeyden önce iş ortamınızda mimlenmenize, siyasi yönden ifşa olmanıza ön ayak olabilir. Bu da uzun vadede iş arkadaşlarınız ve yöneticilerinizle ciddi sorunlar yaşamanıza, sürekli uyarılar almanıza, belki de işinizden dahi olmanıza sebep olabilir.

Son günlerde gelişen siyasi ve toplumsal olaylar hakkında; 'benim de söyleyeceklerim var' dediğimiz, özgür, demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Sosyal ağlar ve paylaşım siteleri, çeşitli konularda görüş ve düşüncelerimizi dile getirmemizde önemli bir mecra haline geldi. Ama gerek iş arkadaşları, gerekse üst profil yöneticilerin de olduğu sosyal ağ hesaplarında bu türden paylaşımlarda bulunurken, alacağımız tepkileri ve başımıza gelecekleri önceden iyi irdelemeli ve hesap etmeliyiz. Ya da sosyal medya hesabımızda yaptığımız paylaşımlara uygun bir sosyal ağ arkadaş profili belirlemeliyiz kendimize. Sonuçta sosyal medya, sanal bir dünya olduğu için, bu sanal dünyamızda yerini alamayan hiçbir tanıdığımız (akraba, arkadaş ve de yönetici) gönül koymayacaktır bize. Ama sosyal ağ hesaplarımızda yaptığımız düşünsel ve görsel paylaşımlar, belki onların gözünde değişmesi imkânsız kötü bir imaj bırakmamıza neden olacaktır.

 

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..