Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '18

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Şirket Yönetmek mi, Çocuk Yetiştirmek mi Daha Zor?

Şirket Yönetmek mi, Çocuk Yetiştirmek mi Daha Zor?
 

bebek ve tablet


Çocukken yaşadıklarımız hafızamızda nasıl da iz bırakıyor değil mi?
Anne olduğumda durup düşünmüştüm;
Çocuklarımın hafızasında nasıl bir anne olarak kalmak istiyorum?
O şekilde büyütmeye çalıştık çocuklarımızı,
Büyüdüklerinde beni nasıl hatırlamalarını istiyorum, hangi güzel hatıralar bırakabilirim?
Ana baba olarak bunlara akıl yorarak büyütmeliyiz çocuklarımızı,
 
Bugün Ayşe Arman'ın Profesör Yankı Yazgan ile yaptığı röportajı okudum,
Çocuk-genç ve yetişkin psikiyatrlarından kendisi,
Çağımız ebeveynlerinden bahsediyor söyleşisinde;
 
"Özgürlüğü, çocuğa değil de kendilerine tanımak adına, çocukları başıboş bırakıyorlar.  Çocukların beslenme ve uyku düzeni konusunda mesela. Daha pek çok şey için geçerli. Belki iyi niyetle bunu yapıyorlar ama kendileri için rahat olan yolu/biçimi/saati tercih ediyorlar. Çünkü o zaman çocukla uğraşmaları gerekmiyor. "
 
Kesinlikle her kelimesine katılıyorum yukarıdaki tespitlerin. Ana babalar kendi rahatını düşünüyor, kendine vakit ayırmayı, kafa dinlemeyi yeğliyor. Çocuk yetiştirmek emek ister. Emek verip çocukla vakit geçiren parmakla sayılacak kadar az maalesef. Başıboş bırakılan çocukları genç olunca zapt edeceğini sanan ebeveynler çok yanılıyorlar. Çocuk büyütmek uğraş gerektiriyor,  ne ekersen onu biçersin sözü çocuk yetiştirmede de geçerli.
 
Veriyorlar eline telefonu, tableti, açıyorlar TV'de çizgi filmi saatlerce çocuk uyuşuyor. Bilgisayar oyunu için "Susturucu" tabirini kullanan anneleri duydu bu kulaklar :)
Bir süre sonra da "çocuğum hiç kafanı kaldırmıyorsun şu bilgisayardan" diye şikâyet ediyorlar,
Şikâyet etmeden önce o çocukla küçükken birlikte oyun oyna,  kitap oku, müze gez, tiyatroya git, etkinlik yap, pasta, kurabiye yap en basitinden.
 
Tablet haricinde vakit geçirebileceğini, oyalanacağını öğrenerek büyüsün çocuğunuz,
Ama kolayına kaçıp daha 2 yaşındaki çocuğun eline cep telefonunu verirsen,
16 yaşında da "kalk şu bilgisayarın başından, bırak elindeki telefonu" deme hakkına sahip olamazsın, 
Daha sonra pişman olmamak için daha çok vakit geçirin çocuklarınızla,
 
Biliyorum çok zor çalışan ana baba olmak,
Sizin de ihtiyacınız var kafa dinlemeye,
Ancak öyle çabuk büyüyor ki çocuklar, sen onunla olmak istediğinde o seninle olmayacak, dışarıda kendi çevresinde kendi hayatında olacak,
Bu vakitleri, yanındaki zamanları iyi değerlendirmenin yolunu araştırmalı,
Örneğin; sohbet ederek bir puzzle yapmak bile onun hem ruhuna hem de aklına iyi gelecek,
 
Ayrıca çocuklara bir sınır koymanın önemini de öyle güzel anlatıyor ki Yankı Yazgan;
"Ortalıkla koşuşturan çocukların, bir amacı, yapmayı planladıkları bir şey ve o plana uygun bir hareket de yok. Daha çok, o anki durumun etkisinde sağa sola savruluyorlar. Bu da bir “sınırsızlık.” Oysa “sınır” çocukların ihtiyacı olan bir şey. Küçükken başka birini düşünmeyi öğrenmezsem -bana bunu öğretmezlerse- istediğimi, bağıra çağıra yaptırırsam, başka birileri rahatsız olabileceğini hesaba katmazsam, büyüğünce empati yoksunu biri olurum... Ve o zaman insanların başına başka dertler açarım..."
 
Bizim oğlanlar küçükken ilkokul çağlarında "diş, çiş, yatak" derdim akşam dokuzda,
Onlar bilirlerdi ki, yarın okul var yatmamız gerekiyor, evde misafir de olsa bu rutin değişmezdi, Hafta sonları ise akşam 10'a kadar müsaade vardı,
 
Evde kuralların olması, çocuğun "Hayır"ı bilerek yetişmesi çok önemli,
Her istediğine "Tamam, Olur" denilen çocukların ileride tatminsiz ve mutsuz olduklarını gözlemlemişsinizdir siz de,
"Çocuk yetiştirmek bir sanat" gerçekten de.....
 
 
Toplam blog
: 306
: 1007
Kayıt tarihi
: 29.01.08
 
 

Çevre Mühendisiyim. Kitap okumayı, film izlemeyi, yazı yazmayı seviyorum. 2 erkek çocuk annesiyim..