Şirketlerde iletişimin önemi

İletişim denildiğinde benim aklıma bir bebeğin ağlaması geliyor. İlk nefesimizi iletişim kurmak için harcıyoruz "hey ahali ben geldim" diyoruz. İletişim için ilk hareketimizi ise annemizin karnını tekmeleyerek yapıyoruz. Doğmadan rahatsızlıklarımızı da bu yolla dile getiriyoruz.  

En özgür olduğumuz yıllar ise çocukluk dönemlerimizde. Bir çocuğu düşünsenize özgürce "seni sevmiyorum'' yâda "beni öpmeni istemiyorum, çünkü sigara kokuyorsun" diyebiliyor. Doğrudan bir iletişime geçip, sıkıntısını dolandırmadan ifade ediyor. Büyüyünce ne değişiyor; iletişimimiz eksiliyor, konuşmaya aciz, ima ederek yâda emirler vererek yaşadığımız bir hayat başlıyor.  

İletişimin eksik olduğu bir platformda ise sıkıntılar baş göstermeye başlıyor. Aile çocuğuna " sen karışma dersine bak" diye fikrini beyan etmesine izin vermiyor, ergen olduğunda ise yöneticisine kendini ifade etmeye çalışırken engeller ile karsılaşabiliyor. Ya yöneticilerin ilişkileri nasıl? Yöneticiler kendi aralarında doğru iletişimi kurabiliyorlar mı? Bir şirketin üst düzey yöneticileri arasında yaşanan iletişim eksikliği o şirketi nasıl etkiliyor hiç düşündünüz mü?  

İletişim eksikliği bölümler arası tatsızlıklara, yaşanan sıkıntılar ile de müşteri ilişkilerine kadar yansıyor. Kişiler, kendilerini ifade edemediklerinde patlamaya hazır bir bomba haline geliyor. İlk tetikle ateş alabiliyorlar. Bu da üzerinde emek harcanmış güzel işlerin bir anda yok olmasına neden oluyor.  

Yöneticilerde ise iletişim eksikliği yâ da iletişim hataları bu tarz sıkıntıların belki daha büyüğüne neden oluyor. Bölümler arasında yaşanan iletişimsizlik nedeni ile, projelerde "biz ifade ettik, istediklerimiz için rapor yazdık "diyen bir bölüm yöneticisine karşılık, kendi anladığını yapan, oluşan soru işaretlerini netleştirmek yerine "bölümüm, söyleneni yaptı" diyerek anladığını yapan bölümün yöneticisini düşünün. Asıl yapılması gereken yapmamış ve ortada yaşanan probleme ise sahip çıkılmadığı için, sorun devam ediyordur. İşin gecikmesine yâda dönüşü olmayan yollara girmesi artık an meselesidir.  

Şirketlerin üst düzey yöneticileri, bölüm yöneticileri ve çalışanlar arasında iletişim bariyerleri maalesef zaman içinde oluşuyor. Tabii ki en güzeli bunu en başından engellemek. Eğer engelleyemediysek, sorunu kemikleşemeden çözülmeliyiz.  

İletişim bariyerlerini yıkan çok güzel aktiviteler mevcut. İletişim teknikleri, yaratıcı drama çalışmaları, outdoor eğitimleri bunlardan birkaçı. Buralarda oluşan stres karşısında alınan aksiyonlar, oyunda olsa hedeflere ulaşmak için yapılacak çalışmalardaki ortak kararlar iletişimi artıran, ekibin kendini, arkadaşını ve yöneticisini aynı zamanda yöneticinin de çalışanlarını görmesini sağlayan araçlar. Bunlar tek başına tabii ki çözüm olmayabilir. Fakat bir başlangıç olarak uygulanıp ardından organize edilecek diğer aktiviteler ile devam edebilir. Bu eğitimler ve çalışmalarda kurulacak iliksiler iletişimi arttırıp hataların ve eksikliklerin yaşanmasını minimuma indirecektir. Sonuçta insan faktörü karşıdan gelen olumlu hareketlere olumlu tepki verip bunu sürdürebilen bir organizma. İletişimin iyi olduğu bir alanda basarı kaçınılmaz olacaktır.  

Sevgiliye kalın  

Özgül Çayırlı