- Kategori
- Deneme
Sisin ardındakiler...
Google'dan alıntıdır
Sis örtmüş yorgan misali yıldızların üstünü. Camdan bakan gözlerimin gördüğü her şey flu. Net olan ve geceye hükmünü geçiren sadece sesler. Araba seslerine karışan cırcır böceklerinin ve sokak köpeklerinin havlamaları duyduklarım.
Kendini az da olsa gösterebilen ay üzgün sanki ve küskün geceye. Bir gariplik var gecede. Olacak olan bir şeylerin habercisi gibi gördüklerim. Ya da benim içim sıkılıyor ya ondan tüm bu yorumladıklarım…
Camdan akseden görüntümde gözlerime takılıyor gözlerim. Bir hüzün var bakışlarımın gerisinde. Bir hıçkırık gizli ardında. Dudaklarımın kenarları aşağıya doğru kıvrılmış. Demek ki düşürmüş gece mutluluk maskemi yüzümden. Geceyi kaplayan sis çıkarmış karanlıkları su üstüne…
Hayaller sarmış her gece olduğu gibi her yanımı yine. Yaşayamadıklarım yaşanabilir olmuş birden o dünyada. Ve bir özlem kaplamış içimi yaşanabilecek olan o güzel şeyler yaşanamıyor diye. Yine de göstermiş kendini içimdeki o küçük çocuk elinde tuttuğu yeşil bir filizle. Gözleri gülerek demiş ki bana: “ Sen yeter ki sabret. Ver filizimize suyunu ve ışığını. Arada gübrelerde olacak elbette. Ama unutma gübre de besleyip yeşertecek filizimizi sen ayarını tutturduğun müddetçe…”