Sisin Büyüsü

Sahilde fiskostayız...

Öteki benimle laflıyoruz

Derinlerdeyiz.

Sıradan bir gün…

Rutin..

Bir çığlık! Kıyamet!

Şamata! Tam evlere şenlik…

Martı korosu iş başında…

Sanki Horon telaşında…

Kalktım oyuna coşkuyla…

Ağızlar kan içinde kalmış,

Burunlar kırılmış…

Martılar balık kavgasında…

Bir kadın sesi,

-Sevgilim! Diyen bir kadın sesi…

Kumlara oturmuş,

Sevdiğinin elini tutmuş,

Sevdiğini, seviyor işte...

Aşk şiirleri söylüyor kulağına,

Sevecen, kışkırtan…

Ve bağlayan…

Şiirleri duyabilmek şarttı…

Yaklaştım! Ve anında kaçtım;

_Yardım! Diyordu,

-Ben ettim, sen etme!

-Ya medet! Kulun kölem olayım!

-Eski anılar adına yalvarıyorum!

Bir balıkçının boğuk sesi,

Şarkıları balıklaradır dedim…

Belki de denize Serenat yapıyordur yaşlı kurt…

Aşka davet ediyordur akşama…

Yaklaştım ve duyduklarımdan utandım;

Ağlarını yırtan fırtınayı,

Ana avrat kalaylıyordu....

Bir çocuk sesi;

Çığlık çığlığa şen kahkahası…

Topla koşan,

Topla yuvarlanan…

Topla göklere uçan…

Topla düşen, bir afacan…

Yaklaştım;

Beni de al oyuna dedim…

-Topumu çalarsın sen!

Babası öyle demiş…