Sisli Beşiktaş

Sisli gecede Beşiktaş'in iki yüzü de ortaya çıktı.

Beşiktaş'in bir aydınlık yüzü var. O yüzün içinde Sivok'un kafa şutu var gol olan, Fernandes'in " bir Alex değil " lafına nazire yaparcasına kullandığı inanılmaz serbest vuruşlar var gol pası olan, Ekrem'in gol aksiyonları var gol olmayan, Ernst'in depar kulvarlarına sızmaları var devamı gol pasları olan, Egemen'in sağlamlığı var, Veli'nin çalışkanlığı var, Hugo'nun sol ayağı var, Edu'nun olmayan sağ ayağı bile var...

Bir de kenarda çocuklar gibi şen bir teknik adamı var, aydınlık yüze dahil olan...

Ama Beşiktaş'ın bir de sisli bir yüzü var. Aynı maçta İnönü stadındaki görüş mesafesini kısıtlayan sis gibi!

O sisli yüzün içinde, son vuruş beceriksizliği var, Ismail ile Hilbert'in düşen performansları var, sıkı maç trafiğinin yorduğu belli olan bu iki oyuncuya dinlenme hakkı tanımayan yabancı oyuncu egemenliği ve Türk pasaportlu oyuncu kıtlığı var, çevrimi ( Rotasyon ) zor olan, ha bir de en önemli olarak Hugo'nun " sanki bu iş olmayacak gibi " tüm gayretine rağmen Bobo olamayışı var, spikerlerin aklımızda kalan gol sonrası " Bobo Bobo Bobo Boboooo " anonsunun yerine geçmeyecek bir ruhu var...

***

Bir de sanki bu sisli yüzün neden oldugu kronik hastalık haline gelen, ilk golü atar, geriye yaslanır ya gol yemeyi beklerim ya da zaten yerim havası var...

Bu sisli yüz  bir sürü puanı heba etti...

Eskişehir maçında da ediyordu...

Beşiktaş'ın bu bıçak sırtı futboluna bir örnek daha eklendi İnönü stadında Eskişehir karşısında...

Beşiktaş'ın giderek daha iyiye gittiğini tabiki görüyorum. Daha bir anda düşünen ve yapmaya çalışan bir takım görüntüsüne yaklaştığını da görüyorum. Ama bu sisli akşamın sisli yüzü yoğurdu üfleyerek yedirtiyor bize..

Hele bir de Quaresma dönünce bu zar zor yakalanan " takım havası " Beşiktaş'ın sisli yüzünü daha çok hissettir mi diye de işkilleniyoruz...

***

Beşiktaş'ta görevini yapmayan yoktu. Ama görevini biraz aksatan Ismail ve Hilbert dışında da herkes vasat ve üzeriydi. Fernandes öyle bir standart tutturmaya başladı ki, maç başına bir duran top golü üretme standartı yakaladı, Ernst'in standartını zaten biliyoruz ama tüm bunlara rağmen Beşiktaş dergisine " Beşiktaş beni olgunlaştırdı, burda evlendim, burda çocuğum oldu, burda büyüdüm " diyen Sivok'un artik vazgeçilmez hale gelen durumu o'nu bu maç için digerlerinden ayırmama vesile oluyor..

Ha bir de Pektemek var..

Gol demek !

Sisli gecede, sisli yüzü unutturan bir santrafor golü attı. Ve bir santrafor golü nasıl atılır bir daha gösterdi..

Ha bir de Serdal Adalı var..

Beşiktaş'ın müstakbel başkan adayı. Taraftar öyle istiyor. 

Ha bir de sene sonu bir şampiyonluk kupası var...

Beşiktaş'ın göz kırptığı...

Var oğlu var sisli gecede...

Gökhan GÜR / ANKARA

https://twitter.com/#