Şişşttt… Sessiz olun! Uyuyanlar uyanmasın…

Az önce okuduğum habere göre, Aydın’da protestocu üç kişi gözaltına alınmış… On sekiz ve yirmi iki yaşında iki kız kuaförde, on altı, yok yanlış okumadınız, 16 yaşındaki genç de miting alanında!

Yok, Ergenekon’dan değil bunların gözaltı nedenleri, devlet büyüklerine hakaret etme!...

Olay, şöyle gelişmiş, Başbakan Aydın’a seçim konuşması yapmaya gitmiş, bu aymaz(!) gencimiz de sözlü hakaret etmiş! Ne dediyse artık, emniyet bilgi vermemiş, “Ananı da al git buradan!” mı dedi, “Yalancısın!” mı dedi, edepsiz bir kelime mi sarf etti, orası muamma!

Gerçek olan yaka paça gözaltına alınmış olması…

Kızlarımız da, Başbakan taziye ziyaretine otobüsle gidiyormuş, yolda kızların hakaretine uğramış, kızlar da ne dediler, onu da bilemiyoruz, türbansızlar ama, burası kesin, çünkü kuafördeyken apar topar gözaltına alınmışlar…

Şimdi, Başbakan belediye otobüsü ile gitmiyordu herhalde, ya seçim, ya da devletin otobüsüdür, bu cahil(!) kızlarımız artık nasıl becerebildilerse yolda giderken hakaret etmişler! Hani el falan sallanır ya bu tür durumlarda, bu kızlar kesin el sallamamışlar, bir şeyler söylemişler…

Küfür etmiş olabilirler mi? Olabilir tabii, insanlık hali…

Ama başbakan basın önünde de küfrediyor ki!

……

Başbakan neredeyse bir aydır miting alanlarında, partisinin adamı olarak pek meşgul şu aralar, altı üstü yerel seçim, seçilecek adayların yapması gereken konuşmaları üstlenmiş durumda ve bu konuşmalarda yalnızca Baykal’a, basına, kime daha çok kızgınsa artık o ara, yalan söylüyorlar, iftira atıyorlar, provokasyon yapıyorlar diyor…

Şimdi, söz konusu mitingi AKP Aydın belediye başkan adayı yapsaydı ve düşüncelerini beğenmedi diye on altı yaşındaki genç küfür dahi etseydi gözaltına alınır mıydı?

Çok ağrına giderse aday beyin, kişisel olarak hakaret davası açardı, o dava işleme konulur, gözaltı gibi bir durum da söz konusu olamazdı…

Peki, buradaki fark ne?

Parti adına düzenlenen mitingin konuşmacısının Başbakan olması! On altı yaşındaki ergenliğe yeni adım atmış gencin aymazlığı da maalesef bu olmuş, düşünmesi gerekirdi oysa!... Koskoca on altı yaşında!...

Sahi, parti miting alanında parti başkanı mıdır, başbakan mıdır konuşan?

……

Pankart açılmıştı geçenlerde, “Padişah 1. Recep Tayip Erdoğan” diye, sahi ne oldu o iş, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışmaktan hakkında işlem yapılmadı mı yoksa hala?

……

Deniz Feneri de durup duruyor…

……

Bir önceki gün bir haber vardı, türban ile derse giren öğretmen hakkında yönetmeliğe uymadığını belirten bir dilekçe vermiş sınıf öğretmeni bir öğretmen bey, bir ay geçmiş üstünden yanıt alamamış müdürden, konuşma tartışmaya, tartışma da kavgaya dönmüş, mahkemelik olmuşlar, bu arada sınıf öğretmeni bey açığa alınmış…

Yönetmeliği ihlal eden din dersi öğretmeni ve göz yuman müdür için yapılan bir işlem yok ama!...

……

Ahh cahil, aymaz gençler, siz düşünce özgürlüğü mü var sandınız?

Aç açıklığınızı mı haykırdınız?

Memnuniyetsizliğinizi mi ifade ettiniz?

Öğrettiler mi gözaltında size de gürültü yapmamayı, uyuyanları uyandırmamayı?

Aklım almıyor, on altı, on sekiz ve yirmi iki yaşında üç genç ne diyebilir ki devlet büyüğüne hakaretten gözaltına alınabilir…

……

Parti başkanı devlet büyüğü müdür, mesela?

Ya da, devlet büyüğü altı üstü yerel seçimler için dere tepe gezip adayları adına konuşur mu?

Bu arada Başbakanlık görevlerini kim yapar?

Onay bekleyen işler, çözülmesi gereken meseleler ve atılması gereken imzalar seçim sonrasını mı bekler?

……

Altı üstü bir yerel seçimde bu kadar cansiperane çalışan bir başbakanın tarafsızlığına inanmam inanın benim için çok güç…

……

Şişşşttt… Uyuyanlar var, alçak sesle konuşalım! Uyandırırsak kızar sonra bize babaları!...

......

Sonradan eklenilmiş not: Söz konusu gencimiz meğerse sadece on üç yaşındaymış!.. Ve dahası ensesinin Başbakan tarafından sıkılıp, tırnaklandığını söylemiş! Konu ile ilgili alınacak bilgiler bakalım daha ne kadar bizi şaşırtmaya devam edecek!
......

Gülgün Karaoğlu
Mart,11/09