Sivas'ın doğusu diye diye...

Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde iki de bir “CHP ve MHP”nin Sivas’ın doğusuna gidemediklerini dile getiriyordu…

Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra Başbakan olan Ahmet Davutoğlu da aynı yoldan giderek:

MHP liderinin Tunceli’ye gidemeyeceğini, Ankara’da söylediklerini Tunceli’de tekrarlayamayacağını söyledi…

Bu sözün bir anlamı da şu oluyor, bu bölgeler bize ait, bu bölgeler bizden sorulur anlamını taşıyor…

Bu sözlerin sahipleri yıllardır ülkemizi yönetiyorlar… Eğer bu süreç içinde CHP ve MHP’nin Sivas’ın doğusuna geçmesinde sıkıntılar varsa, burada büyük bir problem var demektir ki, bu problemin nedeni de iktidarın kendisidir… Açılım hikâyeleriyle bu bölgenin duygularını sömüren iktidar, süreç içinde de yukarıdaki benzer söylemleriyle bölge halkını CHP ve MHP’ye karşı kışkırtmış oluyorlar…

Davutoğlu’nun; Bahçeli’nin Tunceli’ye gidemeyeceğini, Ankara’daki söylediklerini Tunceli’de söyleyemeyeceğini dile getirmesi tam anlamıyla bir kışkırtma ve bölücülüktür ve tehlikeli bir durumdur… Bunu iktidar yapıyorsa durum daha da vahim demektir… Devlet Bahçeli’nin Ankara’da ne söylediğini bilmiyorum ama siyasilerin söyledikleri sözlerin tüm ülkeyi bağladığını biliyorum… Sözlerin söyleneceği iller, söylenemeyeceği iller diye bir şey olamaz…

Cumhurbaşkanı ve Başbakan binlerce korumalarıyla bu bölgeye gidiyorlar, bu bölgelerdeki açılım söylemleriyle halkı oyalayarak oylarını alıyorlar… AKP’nin ne olduğunu bilmediğimiz açılım hikâyelerini ve oyalama taktiğini ise  muhalefet onaylamıyor... AKP iktidarı ise “ Tunceli’ye gidemezler, Sivas’ın doğusuna geçemezler söylemleriyle Bölge halkını bu partilere karşı kışkırtmış oluyor… Bu kışkırtmalar karşısında da, muhalefet korumasız gittiği bu bölgelerde haliyle sıkıntı çekiyor…

Ne yazık ki; geldiğimiz nokta tam anlamıyla bir bölünmeye doğru gittiğimizi de gösteriyor… Davutoğlu’nun söylemleri de bunun bir itirafı gibidir…

Bu bölünme bir iki değil çok parçalı bölünmeye doğru gidiyor… Etnik bölünme, mezhepsel bölünme, laik olan olmayan bölünmesi, türbanlı olan türbanlı olmayan bölünmesi, duygusal bölünme gibi…

Sivas’ın doğusu diye diye, türban diye diye, Dersim diye diye ülkemizi ne hale getirdikleri ortada… Sivas’ın doğusunu, türbanı, Tunceli’yi düşündükleri için değil, iktidar olabilmek için her yol mubah dedikleri için bunu yapıyorlar…

Artık sokaktaki çocuklar da birbirlerinin etnik yapılarını, Alevi misin Sünni misin, Kürt müsün, Türk müsün, annen türbanlı mı, değil mi sorgulamasını yapıyorlar…

Ben de; Davutoğlu’na yanında koruma ordusu olmadan Cizre’nin kurtarılmış mahallelerine gitmesini öneriyorum…

Sivas’ın doğusu diye diye toplumun beyninde bir bölünme algısı yarattınız…

Bu algının sonuçlarını da şimdi alıyorsunuz…