Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '15

 
Kategori
Güncel
 

Sıvas Kongresi'ndeki "yemin isteği" ile dün TBMM'de "istenen yemin" arasındaki ilginç benzerlik...

Sıvas Kongresi'ndeki "yemin isteği" ile dün TBMM'de "istenen yemin" arasındaki ilginç benzerlik...
 

Neler üzerine yemin etmedi ki, siyasilerimiz...Ettikleri yemininin arkasında dursaydılar, ülkemiz bu hale gelir miydi?


DÜN, TBMM'DE YAPILAN "YEMİN TÖRENİ"Nİ İZLEDİM...

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in, AKP'li olduklarını oldukları gerekçesiyle, 8 Bakan'ın önce, "AKP'li olmadıklarına dair yemin etmelerini" istemesi, beni  96 yıl önce toplanan Sivas Kongresi'ne götürdü...

Sivas Kongresi'nde de, delegelerden benzer bir yemin isteği olduğunun CHP'li Özgür Özel'in bilip bilmediğini bilmiyorum... Eğer bilmiyorsa o da öğrensin...

x         x         x

ÖNCE SIVAS KONGRESİ'NDE, DELEGELERDEN İSTENEN YEMİM...

M. Kemal Kongre Başkanlığı'na seçildikten sonra, Kongre gündemine geçilmeden önce bazı öneriler yapıldı. Bunlar arasında en fazla tartışma konusu olanları:

1- Padişaha Kongre adına bir arıze(x) sunulması,

2- Kongre'nin sıradan bir partinin politik faaliyeti eseri olmadığının ve bilhassa "İttihat ve Terakki" ile hiçbir alakası bulunmadığının yeminle teyit edilmesi.

İstanbul Hükümeti ve İşgal Kuvvetleri, Milli Mücadele ve mukavemetin, "ittihatçılığı diriltmek" için yapıldığını söylüyor ve destekçisi bazı gazeteler de bu düşünceyi halkın zihninde yer etmesi için yayınlar yapıyorlardı.

Bazı gazeteler de, "Sivas Kongresi'nin, hiçbir parti fikrine dayanmaksızın, sırf vatanseverler birliği olarak toplandığını ve tek gayesinin vatanı kurtarmak" olduğunu yazıyorlardı...

Bu tartışmalar, Kongre'nin çalışma gündemine geçilmesini engelliyordu.

Nihayet, uzun ve çetin, tartışmalardan sonra, maksadı belirten bir gaye üzerinde halisiyeti(xx) sağlayan bir yemin formülü tespit edildi.

Kongre'nin kabul ettiği yemin formülü şuydu :

"--- Saadet ve selameti vatan ve milletten başka hiçbir maksadı şahsi takip etmeyeceğime, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ihyasına çalışmayacağıma, mevcut fruku(xxx)  siyasiyeden hiçbirinin emeli siyasiyesine hadim(xxxx) olmayacağıma vallahi billahi..."

Kongre'ye gelen delegeler arasında çeşitli partilere mensup olanlar olduğu için bu yemin onları rahatlatmıştı...Ayrıca, bu yemin, hem Kongre delegelerini bir istikamette ve bir fikirde derlemek, hem de hariçteki propaganda ve telkinleri önlemek yolunda faydalı ve tatminkar olmuştu.

ANCAK...

Bu bloğu yazarken faydalandığım kitabın, o günleri yaşamış ve aynı zamanda  Kongre delegesi  olan yazarı Mazhar Müfit Kansu, "İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ihyasına çalışmayacağıma" dair yemine karşı olduğunu yazıyor kitabında...

Karşıtlığını da şu şekilde belirtiyor : "Çünkü, vaktinde İttihat ve Terakki'ye her fırsatta, her sahada onun menfaatine çalışacağıma yemin etmiştim. Bu andımdan nükul(xxxxx) etmeye sebep görmüyorum"

Düşüncesini de şöyle açıklıyor :  "Halihazır  vaziyeti ve bu vaziyetin icaplarını kavrıyorum. Elbette ki, mesaimizin hedefi memleketi, milleti kurtarmak ve vatanı tam istiklaline  kavuşturmaktır. Böyle bir gaye uğrunda savaşırken İttihat ve Terakki'yi ihya gayretini ayrıca sarf etmeyeceğimiz tabiidir. Bu anlayış ve ve takdir içinde bulunurken ayrıca bir tavzih yapmaya ve yemin etmeye ne lüzum var? Nihayet bu bir formaliteden ibarettir."

Mazhar Müfit Kansu, tüm ısrarlara rağmen yemin etmemiştir. Kansu, bu tavrı ile Kongre'nin tek istisnası olmuştur...

Bu yüzden kendisine "Bu ittihatçı değil, inatçıdır" denmiştir...

Bu yüzden Kongre'den atılması gündeme gelmişti ama, "masumiyet ve samimiyeti, ittihatçılığına galip görülmüştür"...

Mazhar Müfit Kansu, tavrının özetini şöyle ifade etmiştir : "YEMİN VİCDANIMA, İRADEME, SÖZ VE KARARIMA KARŞI ANCAK İTİMATSIZLIĞIN BİR NEVİ İFADESİ OLUR"

Bu bloğun yazarı olarak, Mazhar Müfit Kansu'ya yürekten inanıyorum... Bu bir "dik duruş" örneğidir.

x         x         x

Anayasanın ilgili maddelerine göre kurulduğu söylenen "Seçim Hükümeti"nin bakanlarının "yemin töreninde" meydana gelen tartışmalar, yukarıda ayrıntılı bir şekilde anlatmaya çalıştığım Sivas Kongresi'nde 96 yıl önce benzer bir "yemin isteği" ile meydana gelen tartışmalardan farksızdı...

Sivas'ta Kongre delegelerinin "İttihatçı" olmadıkları konusunda yemin etmeleri; dün de, TBMM'deki yemin töreninde Hükümetin 8 Bakanı'nın da, "AKP'li olmadıklarına dair yemin etmeleri" istendi...

Seçim Hükümeti de, geçici bir süre için kurulmuş ve bana göre, Mazhar Müfit Kansu düşüncesiyle, bir "formalite hükümetidir"...Yine bana göre, yemine bil gerek yoktur. Gerçek bir hükümet olsa, Meclis'ten "güven oyu" alması gerekmez mi?

Öyle değil mi?

 

NOT : Sivas Kongresi konusunda, "resmi tarihin" pek ele almak istemediği ama, kongrede tartışılan gerçek olan bir yanı hakkında bir blog yazacaktım... Bu blog onun yerine geçsin...

 

cdenizkent

 

______________   :

Kaynak : Bu bloğumu, Mazhar Müfit Kansu'nun, "Erzurum'dan Ölümüne Kadar ATATÜRKLE BERABER" adlı kitabından yararlandım. Kitap, Türk tarih Kurumu Yayını'dır, Ankara: 1988, ss. 217:220

(x) Bilgi vermek...

(xx) İçtenlik, doğruluk...

(xxx) Fırkalar ya da farklı siyaset...

(xxxx) Hizmet eden

(xxxxx) Vazgeçmek

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..