Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '08

 
Kategori
Futbol
 

Sivasspor Fenerbahçe Maçı

Sivasspor Fenerbahçe Maçı
 

Her meslek adamı, kendi mesleğiyle ilgili detaylı bilgilere sahiptir. Bu detaylı bilgiler, bazen çok işe yarar, bazen de çok zarar verir. Yararını açıklamaya gerek yok, meslek bilgisi, insanı başarıya götürür, bu yararıdır. Ancak, bu meslek bilgisinin yararları olduğu kadar, bazen yararından çok, zararları da olabilir. Bildiği bilgiyi, uygulayamamak ve kullanamamak, insana zarar verir. Huzursuz olunur. Bildiğiniz bilgiyi uygulayamıyorsunuz. İsyan edersiniz. Çünkü şartlar, o bilgiyi kullanmanıza izin vermez. Doktorsanız, yetersiz malzeme ve personel yetersizliği sizin bilginizle ilgili olmamasına rağmen, en üst ihtisasları yapın, yılların tecrübesiyle kazandığınız bilgi ve yetileri kullanamazsınız. Huzursuz olursunuz. Hasta, önünüzde çırpınıp gitmektedir, ama siz bir şey yapamazsınız. Mühendissiniz, çok kolay çözebileceğiniz bir sorun, teknik yetersizlikten çözülmez. İsyan edersiniz.

Bazen, gelişen olaylar karşısında, sizin meslek bilginiz, o olayın aslında öyle olmadığını gösteriverir. Ama bu bilginiz sizi sevindireceği yerde üzüntüye sokar. “Keşke ben de bu olayın gerçek nedeninin bana öğretilen biçimde olduğunu bilseydim” dersiniz. İçiniz içinize sığmaz, ama yapacak bir şeyiniz de yoktur. Bilgisiz olmak hiçbir zaman hiçbir yerde istenmez ama, bazen bunu da istersiniz. “Keşke bilmeseydim”.

İçiniz erirken, meslek bilginiz, yaşam duruşunuz ve sorumluluğunuz sizi dik durmanız konusunda sürekli rahatsız eder. Başınıza gelebilecek her türlü tehlikeyi de göğüsleyebilmeyi ister. Birilerinin tekerine çomak sokmak anlamına gelen meslek bilginiz, o tekerin sahibini veya sahiplerini rahatsız eder. Uyuyan insanlar neden uyandırılıyordur ki? İnsanların uyuması ne güzeldir. Teker de dönüyordur güzel güzel.

Aklınıza hemen İsmet İnönü’nün Cumhuriyet’imizin kuruluş yıllarındaki sözleri aklınıza gelir: “Bu memlekette namussuzlar kadar namuslular da cesaretli olmazlarsa Cumhuriyet’i yaşatamayız”.

Arkasından sözümona tekerleklere diğer çomak sokanlar gelir. Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Abdi İpekçi, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Gaffar Okkan ve niceleri. Yaşamınız önünüzden bir gelir, bir gider. İşte bu yüzden fazla bilmek zarar verir insana. “Keşke bilmeseydim” diyesiniz gelir. Ama yapamazsınız, bildiğinizi saklayamazsınız. “Sen yanmasan ben yanmasam nasıl aydınlığa çıkar karanlık” sözünü anımsarsınız. Eliniz, kaleminiz bir gelir, bir gider. Sorumluluk hissederek bilinenin de herkes tarafından bilinmesi için “anlayana” tümceler yazarsınız. Üstü kapalı da olsa açıklanmıştır ne demek istediğiniz. Zaten bunu da istememiş miydik? İşte “anlayana” yazılar, anlatılmak istenileni anlatır.

Bir futbol yazısında, “sadede” daha gelinmediği için, sıkılırsınız, üzülürsünüz. Bu kadar eziyet ve işkenceyi çektirdiğinize mahcup olursunuz. Ama elden bir şey gelmez. Mecbursunuzdur lâfı böyle uzatmaya.

27 Ocak 2008 günü Sivasspor Fenerbahçe Türkiye Süper Lig futbol maçı oynanacak. Gazetelerde bu maç ile ilgili yorumlar, tahminler çarşaf çarşaf yayınlanıyor. Saf olan okuyucu ve taraftar, bu maçın sonucunu kendince bekliyor ve yorumluyor. Belki de kendi dediği tahmin üzerine iddialara bile giriyor. Ama iddiaya girmeden, Ecevit Kılıç’ın Politik Goller Futbol ve Siyaset kitabını en yakın bir yerden alıp okumasını öneriyorum. 2006 yılında basılan bu kitap, basında hiç yer almadı. Üzerinde durulmadı. Kitapta adı geçen taraf kişiler de 2006 yılından beri yalanlamadılar. Belgeler ile hazırlanmış bir kitap.

Anlayana.

(Kılıç, Ecevit., Politik Goller Futbol ve Siyaset, Güncel Yayıncılık, İstanbul, 2006).

 
Toplam blog
: 135
: 1226
Kayıt tarihi
: 11.10.06
 
 

Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi. Spor Sosyolojisi, Popüler Kültü..