Sivil anayasa için tren kaçmadan

Önce Hatip Dicle (BDP'den Bağımzız)'nin Milletvekilliğini kabul etmedi; sonra da Mustafa Balbay (CHP), Mehmet Haberal (CHP) ve Engin Alan (MHP)'ın tutukluluk hâllerinin devâmına karar vererek, hapisten çıkartmadı yargı. 

Televizyonlarda yetkililer enine-boyuna tartışıyor bu konuyu... 

Konunun, hukûkî ve siyâsî boyutlarının neticesi ile meşgul değilim. 

Tek meşgul olduğum ve anladığım şu; ne demokrasimiz, ne yargımız, ne iktidarlarımız, ne muhalefet partilerimiz, ne de meclisimiz mâlesef henüz arzu ettiğimiz olgunluğa erişememiş gözüküyor. 

Herkes konuşuyor konuşuyor konuşuyor!.. 

Tabii ki konuşulacak ama âcilen bu gerginliği birileri durdumalı, yâni İcraat icraat icraat...olmalı 

Ergenekon dâvası neticelendiğinde, bu Milletin geleceğinine müsbet katkılar sağlamış olduğunu göreceğimize inananlardanım... Bu bir kenara... 

BDP'lilein, her istedikleri bir şeyin olmaması nedeni ile sokağa dökülmelerine; yaptıkları her toplantıda PKK bayrağı ve Öcalan posterleri sallayıp, bir tâne bile Türk Bayrağı bulundurmamalarına olan tepkimi her zaman söyledim. Bu da bir yana... 

Birileri, bu Milleti germek için tetiğe mi bastı?.. Başka birilei de onlara maşalık mı yapıyor?!.. Ben bunları bilemem. 

Bildiğim ve anladığım tek şey; milletin, irâdesi ile meclise gönderdiği kişilerin, hem de sivil bir anayasa yapılması için herkesin tam mutâbık olduğu bir zamanda, meclise sokulmaması, çok garip ve acâip geldi bana. 

Milletin seçtiği bu insanlar girse meclise, kıyamet mi kopardı yâni?.. 

Daha fazla zaman kaybetmeden; 

Bir an evvel Sayın Başbakan bu meseleye vaziyet edip, etrâfı yatıştırmalı ve esas mesele olan sivil anayasa yapılabilmesi için mutlaka düğmeye basılması gerekliliğine inanıyorum... 

Sağlık ve Muhabbetle 

24.06.20111, cuma
Bektaş Azizoğlu
İSTANBUL