Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '09

 
Kategori
Haber
 

Sivil topluma yapılanlar modern cumhuriyete yakışmıyor.

Sivil topluma yapılanlar modern cumhuriyete yakışmıyor.
 

Adaletin hukuk kurallarına başvurularak çiğnendiği dönemlerden birini yaşıyoruz.



İşlendiği düşünülen suç ne ise bugün topluca çıkarılan gürültüye gerek kalmaksızın çağrılıp bilgisine başvurulabilecek kurum ve insanları bir showla 'vatan haini' muamelesine tabi tutmak, modern geleneklere sahip Türkiye Cumhuriyetine yakışmıyor.

Takip hassasiyeti, özel savcı atamaları, meclisteki onca suçlu, adi suçlular, yolsuzluklar, 'Deniz Feneri' dolandırıcılığı gibi konularda yapılmayıp es geçerken her ne hikmetse özel savcılar sadece bu alanlarda mesai yürütüyor. Deniz Feneri için özel savcı atanmadı mı? Savcı mı yok bu işleri yürütebilecek?

Yapılanların tümü toplumda umutsuzluk, kargaşa ve korku yaratarak muhalif seslerin bastırılmasına yöneliktir. tepkim, olayın oluş ve yürütülüş biçiminedir. Adaletin hukuk kurallarına başvurularak çiğnendiği dönemlerden birini yaşıyoruz.

Müsterih olun, bu yol tarihin hiç bir döneminde başarılı olmamıştır. Baskı, bugünün siyasi mücadelesinin bir aracı olmamalıdır.

Ergenekon kapsamında evi aranan Prof. Dr. Türkan Saylan, 7 saat süren arama sırasında neler yaşandığını ve sağlık durumunu anlattı.


Çağdaş Yaşamı Destekle Derneği'nin Başkanı Türkan Saylan, Beşiktaş Arnavutköy Beyazgül Sokak'taki evinde arama yapıldığı sırada pencereye çıkarak kendisine destek verenlere seslendi ve medyaya açıklama yaptı. Saylan şöyle konuştu:

"Demokratik haklarını kullananlar, resmen cezalandırılıyor.

Bu yapılanlar vatanperver bir insana yapılmayacak şeyler.

Eğer bize oluyorsa kim bilir kimlere olacak. Dolayısıyla o kimleri de korumamız gerekiyor. Ben hiç kimsenin kılının zarar görmesini istemiyorum.

Memlekete hizmet etmek istiyoruz, ama neler geliyor başımıza. Kimse muhalefet istemiyor. Ama maalesef bunları yaşıyoruz.

'AŞK MEKTUPLARIMI ALMADINIZ UMARIM DEDİM'

Türkan Saylan, evden polislerin ayrılmasının ardından evinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Polislerin müzik CD'lerine kadar adlığını belirten Saylan, ''Umarım aşk mektuplarımı almadınız dedim şaka olarak. Makalelerimi aldılar. Basılmış kitap var uğraşmayın dedim. Çok yorulacaksınız tekrar tekrar okumakla dedim. Yarım çuval tuttu belgeler. İmzalattılar. Küçücük bir ev zaten. Kitapları çok okudular.'' dedi.

Darbe karşıtı olduğunu belirten Saylan, ''Asla darbenin olmaması lazım. Bu hayali kuran insanlar olabilir ama ben onlardan değilim. Bir grup sürekli yazı yazdı 'bu kadın ne zaman tutuklanacak' diye.'' şeklinde konuştu.



Türkan Saylan sağlığı ile ilgili bir soruya da şu cevabı verdi:

''Geçen gün doktoruma 'fişimi çekin. çok yoruldum' dedim. Ağır bir kemoterapi alıyorum. Geçen hafta müthiş bir kötüleme oldu, 'gideyim artık' dedim. Bu kadar acı çekilmez. Şimdi birazcık daha iyiyim. Yemek yemeye çalışıyorum, ilaçlarımı içiyorum. Sağlığım nereye gidecekse gidecek. Önemli olan kurduğumuz derneğin sağ salim ilerlemesi. Biz muhalifiz. Hırsızlığa, üçkağıda muhalifiz.''



ÖĞRENCİLER BURSLARINI ALAMAYACAK



Saylan, şubelerden burs alan öğrencilerin bilgilerinin bulunduğu CD'lerin de alındığını belirterek, ''Üyelerimizi tutukladılar. Başkalarına yapılan haksızlığa çok kızarım. 290 bin üniversite öğrencisine burs veriyoruz. 36 bini kız. Bunların disketlerini alıyorlar. Kopya etmeden gidiyorlar. Çok sürermiş. Arkadaşlar savcılığa başvurdu. Eğer alamazsak o çocuklar burslarını alamayacak. Bunu kim yapacak. Aramanın bir kuralı var. Biz yıllarca Kaboğlu ile birlikte polise insan hakları dersi vermişiz. Ne zaman ki 1 Mart tezkeresi geçmesin dedik o zaman kötü olduk.'' diye konuştu.



HUKUKÇULARLA DEĞERLENDİRECEĞİZ



''Bu işin hukuka aykırı olduğunu birilerinin haykırması lazım. Bunun mücadelesinin yapılması lazım. Bu da bize düşüyor herhalde dedim. Hukukçu arkadaşlarla toplanıp değerlendirmesini yapacağız. Kanada'dan Avustralya'dan arıyorlar nedir bu Türkiye'nin hali diye'' diyen Saylan, ''Bugün Aydın Doğan tiyatro ödülü Genco Erkal'a verilecek. Genco telefon etti 50 bin TL ödülü bizim kızlara vereceklermiş. Ben de törene gidecektim. Ama benim gidecek halim yok'' diyerek bu konuda gazetecilerden Genco Erkal'ı da bilgilendirmelerini istedi.



"Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
— çürüyen diş, dökülen et —,
bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet... "

Nazım Hikmet'e itibarını ancak özgür ve modern bir Türkiye olarak verebiliriz. Kanunla, yönetmelikle, oy avcılığı ile olmaz bu iş..

 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..