Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

Sivricespor; Fırtına Misali Sahalarda Esiyor

Sivricespor; Fırtına Misali Sahalarda Esiyor
 

www.stargazete.com


Hülya Avşar halkı kin ve nefretle doldurup doldurup boşaltırken, orda bi köy vardı. Varmış. Gitmedim görmedim! Gideniniz var mı? Ya gitmek isteyen var mı? Var mısın yok musun? Elazığ diyorum, Sivrice diyorum. Biliyorum, bildimmm, diyen varsa bi adım öne çıksın. Ya da uygun adım bi hizada sonsuza kadar sussun. HasırALTI yapsın, ÇardakALTINI mutena semtlerde arasın. Farz-ı misal; Bodrum, Türkbükü olsun, Marmaris, Turunç olsun, Antalya olsun. Antalya’da mutlu bi Hollandalıya rast gelsin. Ruslarla dans etsin. Beynelminel olsun.

Var mısın yok musun?

Anladım yoksun? Yok dediğin nedir ki? Bi felsefeciye sorsak, yokluk üzerine, neler neler söyler. Ya bi spirütelciye; bi spirütelci, bi spirütelciye demiş ki, gel beraber evrene mesaj gönderelim. Elele tutuşup halka olmuşlar, hayatı bayram etmek adına. Evrene mesaj; Hımmmm, hımmmm, n’oluyo, neden oldu, değer miydi, yanına kâr mı kaldı? Vicdan diyorum, duyuyor musun? Orda kimse var mıııı? . Evren mesajımı aldıysan yok’u var’a çevir. Ama çeviremez. ZZZ…

Evren “hayat bayram olmaz, katır kutur bi hayattır, hayat denen olgu" der, netekim "Evin de pek gozzelmiş, yeşillikler içinde emme nû tabloların evin içine etmiş, der, Dilber Hala…

Geçen pazar günü tribünler de, açılıma direniyor-muşşş diyorum. Heyyy sana diyorum, duyuyor musun; tribünlere oynama diyorum.

Var mısın, yok musun?

Anladık…

***

Ne diyordum; köy diyordum, Elazığ diyordum, spor diyordum, futbol diyordum...

Elazığ’a gidemedim bi türlü, halbuki onu anlatacaktım. Eee mazur görün, yollar uzun, tabiat sert, yollar bozuk. Otobüsün lastikleri Çin malı. Patlıyor ikide bir!

Kısa lafın uzunu! Elazığ’ın Sivricespor’u varmış. Malum hayat şartları a-zor. b-Çok zor. c- hiçbiri d- kara para aklarsan kolay… Amatör Lig’de mücadele veren Sivricespor içinse hayat şartları b şıkkıymış. Para azlığından kulübün yöneticileri, futbolcularına krampon ve forma alamamış. Kulübün hem başkanı, hem teknik direktörü Ahmet Yetik, bi çare düşünmüş ve ve veee bilemediniz çaresi-sizsiniz dememiş! Çiftçilerin giydiği “Ankara lastiği” denilen ayakkablardan 20 çifti 80 tele’ye, 20 atlet ve şortu 80 tele’ye ve 20 çorabı da 20 tele’ye alarak = 180 tele maliyetle malzeme sorununa çare bulmuş.

Bu şartlarda işte tam da bu şartlarla Sivricespor çıktığı ilk maçında Elazığ Telekomspor’u 4-1 mağlup etmiş. Tebriklerrr…

Yetik, beyaz atletlerin üzerine markör kalemle numara yazarak formaya çevirmesini de bilmiştir. Demokrasilerde çare tükenmez. Yetik, tozluk yerine de 20 çift çorap alıp, takımını Elazığ Telekomspor maçına çıkabilecek haline getirmiştir.

Takımın kaptanı Bahri Yılmaz ise maçtan sonra evlerinde duş aldıkarını belirtmiştir.

Ahmet Yetik acitasyon ve arabeskin derin sularına dalmadan “Türkiye’de kendileri gibi bir çok takım olduğunun ve parasızlıktan da çoğunun kapandığını, ama artık yetkililerden etkili bi şahsın seslerini belki duyabileceği umudunu da taşıdıklarını ifade etmiştir. İç çamaşırlarıyla dünyada sahaya çıkan ilk takım olduklarını, ama inşallah sonuncusu oluruz diyerek, sabit gözlerle umutla geleceğe bakmıştır.

Orda bi köy var uzakta gitmesek de, görmesek de O köy nasıl bizim köyümüz olur?

 
Toplam blog
: 246
: 1012
Kayıt tarihi
: 15.02.08
 
 

..