Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Sivrilttiğimiz kazıklar… Talabani ve Barzani

Sivrilttiğimiz kazıklar… Talabani ve Barzani
 

Bazı olayları algılamakta akıl ve mantığımız zorlanır. Tıpkı ulusal çıkarlarımızı ilgilendireceği ta başından belli olan, aşiret ağaları Talabani ve Barzaniyi kendi ellerimizle sivrilttiğimiz gibi.

Her ikisi de aşiret çıkarları için birbirlerini boğazlarken, ağabeylik havasında aralarını bulup barıştırmak ve bölgede güç olmalarını sağlamak akıl işi miydi? Ceplerine harçlık, ellerine diplomat pasaportu vererek, dünyayı dolaşıp aleyhimizde propoganda yapmalarını temin etmek mi akıl işidir yoksa? Ulusal güvenliğimizi tehdit eder hale gelince muhatap almayıp tanımamak mı akıl işidir acaba? Siz… muhatap almasanız da, içinizden DTP Diyarbakır ilbaşkanı gibileri çıkar, onları tanır ve muhatap alır, siz de muhatap alanları, ancak tutuklar mahpushanede özel bir ilgi ve alakayla aslanlar gibi bakar beslersiniz.

Türkiyenin dış siyasetinin vizyon ve misyondan yoksun olduğu hep söylenir. Kuzey Irak konusu dış politikada ulusal çıkarlarımızı koruyan, çağın gereklerine uygun politikalar üretmekte kabiliyetsiz olduğumuz gerçeğini kanıtladı. Her şeyi oluruna, suyun akışına bırakıp, gelişmeleri yakından takip etmenin işe yaramadığını isbat etmiş oldu. İstenmeyen durumlar olunca, günü kurtarmak adına delikanlı havasında demeçler verip, arkasından zinde kuvvetlerin devreye girmesi de malesef bir sonuç vermedi. Olan oldu ve Türkiyeyi tehdit eden bir kürt devleti kuruldu.

Kuzey Irak’ın durumu, Barzani ve Talabaninin PKK ile ilişkisi, Kerkük’ün konumu vs, tüm bunları bu gün meydana çıkan olaylar değildir. O nedenle aşağıya aldığım ve bir çoğumuza garip gelen, DTP Diyarbakır ilbaşkanının açıklaması, aslında süpriz bir gelişme olarak algılanmamalı.

DİYARBAKIR, (DHA)*

Diyarbakır DTP İl Başkanı İbrahim Aydoğdu, Diyarbakır’da 21 Mart günü düzenlenecek Nevruz etkinliklerine davet ettikleri Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ve Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) lideri Mesut Barzani’nin katılımının, Türkiye’deki bütün Kürtleri onurlandıracağını, mutlu edip, sevindireceğini söyledi. Kürtlerin Irak'taki kazanımlarının, tüm Kürtler için önemli olduğunu kaydeden Aydoğdu, “Kerkük’e yapılan bir saldırıyı Diyarbakır’a yapılmış kabul ederiz'' dedi.

Diyarbakır DTP İl Başkanı İbrahim Aydoğdu, Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin internet sitesi ‘Pukmedia’ya yaptığı açıklamada, Kürdistan Federal bölgesindeki kazanımları, bütün Kürt halkının kazanımları olarak değerlendirdiklerini söyledi.

Kerkük’e yapılacak olan bir saldırıyı Diyarbakır’a yapılmış olarak değerlendireceklerini açıklayan Aydoğdu şöyle dedi: Kerkük’e yapılmak istenen müdahaleleri son derece akıl dışı, mantık dışı, bilim dışı olarak görüyoruz. Kerkük bütün Kürtler açısından çok önemlidir.

Kerkük referandumu, Kürtler açısından bir milat olacaktır. Orada tarihi gerçeklerin yerli yerine oturması açısından, Araplaştırma politikalarının ortadan kaldırılması açısından, Kürtlere yer açan ve misyon biçen gelişmelerin önünü açması açısından.

Irak’ta bir Kürt liderin Cumhurbaşkanı olması Kürtler açısından çok önemlidir. Bu olay “Kürtlük bilincinin gelişmesinde” Kürt yurtseverliğinin gelişmesinde ve Kürtlerin Ortadoğu’da diğer halklar gibi eşit kabul edilmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Kerkük’e yapılan saldırılar Diyarbakır’a yapılmış olur, Diyarbakır’a yapılan saldırılar ise Kerkük’e yapılmış bir saldırı olur.''

Aydoğdu, Irak’taki Kürt hareketinin bastırılmaya çalışılmasının, Türkiye'deki Kürtlerin kan damarlarının kesilmesiyle aynı anlama geldiğini öne sürerek, “Birbiriyle diyalektik bir bağı olan bir mücadeledir. Böylesi bir süreçte bütün Kürt politikacılarının, bütün Kürt temsilcilerinin birlik halinde olması, enerjilerini ve imkanlarını bu ortak mücadelede kullanması gerektiğinin önemine değindi.

Dünün aşiret reisliğinden devlet başkanlığı koltuğuna uzanan yolda en büyük yardım ve desteği Türkiyeden gören ağalardan vefa duygusu örneği sergilemeleri beklentisi içinde olabiliriz. Ancak, hatırda tutulması gereken önemli bir konu daha var, o da yıllarca şamar oğlanı muamelesine tabi tutulanların, esaret zincirini kırdıktan sonra, Türkiyeye şamar oğlanlığı yapmayacaklarını bilmeliydik ve Irak politikamızı ona göre şekillendirmeliydik.

Kuzey Irak’ta meydana gelen olaylar, komşuluk ve akrabalık ilişkileri nedeniyle tüm Kürtlerin ilgi ve alakasını çekmekte. Nasıl ki Kürtler arasında, terör örgütü PKK için, Kürt Halkının özgürlük mücadelesinin temsilcisi gözüyle baklılıyorsa, Türkiye de kendisini Kürt olarak kabul edenler de Kuzey Irak’a ilgi ve alakayla bakacaklar. Kuzey Irak Kürt devletine duyulan sempatiyi inkar edip, gerçekleri gizlemek hiç bir fayda sağlamaz. Türkiye olayları sağduyu ve aklı-ı selime uygun düşen yaklaşımla değerlendirip sonuç almaya yönelmelidir.

Kim ne derse desin, Irak’ın kuzeyinde ister bağımsız, ister federatif yapı içerisinde yer alan bir Kürt devleti, Kürtlerin bağımsızlığını savunan hareketlerin örnek alacağı bir oluşum olarak, en çok Türkiyeyi ilgilendirecak sıkıntılara neden olacaktır. Kuzey Iraklı Kürt liderler diğer ayrılıkçı kürt guruplarına her türlü desteği sağlayarak, Türkiye, Suriye ve İran kürtleriyle birleşmek isteyeceklerdir. Kendisini aşiret ağalğığından Cumhurbaşkanlığı makamına taşiyan kaderin, sağlayacağı fırsatları kim değerlendirmek istemez…

Gerçekleri inkar edip gizlemek, ne günü kurtarır, ne de yarınlara umutla bakar, aksine önlem alınması mümkün olmayacak olaylara gebe bırakır, ilbaşkanı olayında olduğu gibi. Onu ve onun gibileri tutuklamak önlem almak değildir, çünkü aramızda çok ilbaşkanı bulunuyor hepsini susturmak ya da tutuklamak mümkün olmayacaktır. T.C Devleti kendi güvenliği, halkının huzur ve mutluluğu için, devlet olmanın gereği olan tüm seçenekleri değerlendirerek tavrını koymalı, karşısındaki güç, yedi düvelin gücü olsa dahi.

 
Toplam blog
: 65
: 3015
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Sosyal Bilimler Fakültesi Sosyoloji bölümü  terk. Hollanda'da ikamet etmekte. Hollanda'da ..