Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Portakal Çiçeği ve FISILTI

http://blog.milliyet.com.tr/elvince

20 Mayıs '10

 
Kategori
Güncel
 

SİYAH Akar ZONGULDAK'ın Deresi

SİYAH Akar ZONGULDAK'ın Deresi
 

AĞLA ANAM, AĞLA Kİ YIKASIN YÜREĞİNDE Kİ ATEŞİ GÖZYAŞIN…


AĞLA ANAM, AĞLA Kİ YIKASIN YÜREĞİNDE Kİ ATEŞİ GÖZYAŞIN…


28 adam; 28 baba, 28 koca, 28 sevgili, 28 EVLAT. Hepsinin kaderi aynı noktada birleşti, alın teriyle ince ince işledikleri toprak ananın yüreğinde. Ateş düştüğü yeri yakıyor, 3 gündür dua ederek bekledim ben de, beklenen sondan korkarak bekledim. Umut ettim, bitti… Ben çok değil “az sonra” unuturum bu olayı, ya o 28 adamın sevdikleri… Başınız sağ olsun! Üzgünüm!

Siyah akar Zonguldak´ın deresi;

Yüz karası değil, kömür karası,

Böyle kazanılır ekmek parası;

Gemiler vardı limanda gemiler,

Her biri yeni bir ufka gider.


Orhan Veli Kanık.


Yeraltı kömür tozu ve gaz patlamaları insan hayatını, mal varlığını ve doğal kaynakları
tehdit eden ciddi bir olaydır Yeraltı kömür madenciliği ile başlayan metan patlamaları
dünyada 1900'lü yıllarda en üst düzeye gelmiş ancak 2000'li yıllara doğru gittikçe en
aza inmiştir. Ülkemizde ise aynı periyodlar da tam aksi gözlenmektedir.

Grizu, metanın hava ile karışımı olarak tanımlanmaktadır. Kömür madenciliğinin en
önemli sorunlarından biri olan grizu patlamaları, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de
defalarca meydana gelmiş; can ve mal kayıplarına neden olmuştur.
Grizu patlamaları modern madencilikte bile %100 önlenememekte, ancak alınacak
önlemlerle çok aza indirilebilmektedir.
Metan gazı renksiz ve kokusuz bir gazdır. Yandığında, koşullara göre, mavi, soluk mavi
ve hatta beyaz renk bile verebilir. Metan gazı, kömürün oluşumundan itibaren kömürün
içinde veya çevre kayaçlarda sıkışmış olarak bulunmaktadır. Kömür üretimi sırasında
ise, yeraltı çalışma yerlerine, kömürden veya çevre kayaçlardan sızarak tehlikeli bir
ortamın oluşmasına neden olmaktadır (Sengupta, 1993).
Grizu patlamaları havada %5-15 arası metan bulunduğunda, en şiddetli patlama ise
havada %9-9.5 civarında metan bulunması halinde meydana gelmektedir. Grizu
patlamasının olabilmesi için üç etkenin bir araya gelmesi gerekir. Bunlar; metan gazı,
oksijen ve karışımın patlamasına neden olan bir kıvılcım veya bir ısı kaynağıdır.
Bunlardan oksijeni ortamdan yok etmeye olanak yoktur. Zİra, yeraltına hava gönderme
zorunluluğu vardır. Yeraltı çalışmalarında ateşleme kaynağının (bir kıvılcım veya ısı
kaynağı) oluşması, alınan tüm önlemlere karşın çalışmanın karakteri icabı her zaman
önlenememektedir. O halde, patlamanın önlenmesi için yapılacak tek işlem metan
gazının ortamdan uzaklaştırılması ya da Patlamanın hemen söndürülmesi gereklidir.


Ülkemizde, şu ana kadar meydana gelen kazaların nedenlerinin araştırılması ve bu
nedenleri giderecek önlemlerin alınmasına ilişkin hiçbir bilimsel çalışma yapılmamıştır.
Ülkemizde, yüzlerce kişinin öldüğü bu tür kazaların incelemesini yapacak, nedenlerini
belirleyecek ve olayın tekrarlanmaması için gereken önlemleri belirleyecek herhangi bir
resmi kurum ya da kuruluş bulunmamaktadır.

Maden işleticilere, madencilere, müfettişlere ve konuyla ilişkisi olanlara, daha önceki
olayların değerlendirilmesi ile oluşan bilgi birikiminin bulunabileceği bir rapor
ya da yazılı dokümanı ülkemizde bulabilmek de mümkün değildir.
Ne bir kuruluş metan patlamalarına ilişkin bilimsel bir araştırma yapmakta, ne de ilgili
kuruluş, bu konunun araştırılması için gündeme getirmektedir. Bu nedenle meydana
gelen patlamaların nedenleri tam olarak belirlenememekte ve ilgili önlemler
alınamamaktadır.
Ülkemizde bugün, her an bir kömür ocağında gaz patlamasının meydana gelmesi
mümkündür
Ülkemizde meydana gelen grizu parlamalarının ortak özelliği, patlamaların anında tüm
ocağı kaplamasıdır. Özellikle gazlı ocaklarda değişik nedenlerle oluşan kıvılcım; lokal
yanma, parlama olaylarım meydana getirebilir. Ancak alınacak Önlemlerle bu
parlamanın metan patlama olaylarına dönüşmemesi için gerekli önlemler alınmalıdır.


Patlama olmaması İçin nelerin yapılmış olması gerekliydi
sorusuna aşağıdaki gibi cevap vermek mümkündür.


-Eğer yönetmelik yeterli olsa idi patlama vuku bulmayacaktı.

-Eğer mevcut tüzük ve yönetmeliğin uygulanabilirliği ilgili birimlerce sağlansa idi
patlama belki de önlenebilecekti.

-Eğer İşletme projeleri madencilik yöntemlerine uygun olarak yapılsaydı patlama
olmayacaktı.

-Eğer ocak iyi bir şekilde havalandırılıp yamçı ve patlayıcı gazların seyreltilmesi için
yeterli temiz hava sağlanabüseydi patlama meydana gelmeyecekti.

-Eğer; yolların ve çalışma yerlerinin taban, tavan ve yan duvarlar sistematik olarak
temizlense ve toz birikimi önlense idi bu patlama belki yayılmayıp kısa alanda sona
erecekti,

-Eğer çalışılan yerler ve galerilerde biriken kömür tozları, taş tozu ile seyretilerek
karışımdaki yanıcı madde oranı %35'in altma düşürülseydi, yeterli taş tozu ve su
bariyerleri bulunsa idi, patlama yayılma şansı bulamayacak ve kısa alanda sona erecekti.


Sonuç olarak eğer tüm kişi, kurum, kuruluş görevlerini tam yerine getirmiş olsaydı
patlama olma olasılığı en aza inecek ve belki de yaşadığımız patlama felaketleri hiç
yaşanmayacaktı.


 
Toplam blog
: 76
: 2902
Kayıt tarihi
: 06.11.06
 
 

"Yasamak sakaya gelmez,büyük bir ciddiyetle yasayacaksinbir sincap gibi mesela,yani yasamin disinda ..