- Kategori
- Deneme
Siyah beyaz bir fotoğraf
Siyah beyaz bir fotoğraf
Eski bir defter, hatıra defteri sanırım, sayfalarını açmaya başlıyorum merakla.
İlk sayfada bir fotoğraf çok eskilerden kalan. Zeytin gözlü, elma yanaklı uzun saçlı bir genç kız.
Geçmişten bana gözlerinin içiyle gülümsüyor, ben buradayım bu sayfadan gitmiyorum her zaman beni görebilirsin diyor sanki.
Ne kadar masum , ne kadar içten ve ne kadar güzel bir kız. Kaşları iri gözlerinin üzerinde yay gibi uzanıyor, gamzeleri dudaklarının iki yanında derin çukurlar oluşturmuş ve dudakları gözleriyle birlikte tebessüm ediyor.
Saçlarını bir bantla geriye toplayarak yüzünün güzelliğini ortaya çıkarmış,
bilinçsizce belli.
Resimde ne kadar mutlu, bunu hissediyorum.
Anlaşılıyor ki yanında çok sevdiği dostları, arkadaşları var ve gerçekten çok mutlu. Belki de çok rahat bir yaşam sürmüyordur özel hayatında ama orada olmaktan çok mutlu görünüyor, yanılmıyorsam.
Evet, geçmişten bu güne gelen siyah beyaz bir fotoğraf bana bunları hissettirdi, belki tanıyorum belki de tanımıyorum bu genç kızı, ama önemli olan renksiz de olsa fotoğraflarda ki gözler ve tebessümün içtenliği.
Geçmişimiz de ki fotoğraflara baktığımız da ne kadar toy, ne kadar masum olduğumuzu görmez miyiz, hissetmez miyiz?
Bir eski resim, bir defterin ilk sayfasında.
Sonrasın da neler var bilmiyorum henüz bakamadım. Çünkü gözlerine ve tebessümünün içtenliğine takıldım.
Tekrar tekrar çizmek isterim o yüzü; özellikle gözlerinin dudaklarıyla bütünleşerek oluşturduğu tebessümü.
Sayfaları açmaya sonra devam edeceğim, ben fotoğrafta ki yaşamış ve belki de şu an da yaşayan bu genç kıza bakıyorum.
Sanki, her zaman buradayım ilk sayfayı açtığında benimle karşılaşabilirsin gitmiyorum, diyor.
Evet, her zaman ilk sayfayı açacağım ve senin gözlerinin dudaklarınla oluşturduğu tebessümü defalarca seyredeceğim.