Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '07

 
Kategori
Sinema
 

Siyah beyaz bir gökkuşağıdır eski türk sineması...

Siyah beyaz bir gökkuşağıdır eski türk sineması...
 

Renksiz bir dünya düşünün ne kadarda sıkıcı olur değil mi? Herşey siyah ve beyaz, sokaklar, ağaçlar, çiçekler, insanlar, ... Hatta gökkuşağı bile. Yaşamak anlamsız sıkıcı bir özelllik kazanır değil mi? Görmenin tek işlevi yaşamak olur, haz alma özelliğini kaybeder bakmak. Estetik kararır bir anda, siyah bir bulut güneşin önünü kapatmışcasına.

Evet hayat için bu söylemler geçerli olabilir ama sinema için durum biraz daha farklı sanırım. Çünkü hepimiz biliriz sinemanın siyah beyaz günlerini. Nasıl da saf, temiz, içtenlikli, ... nasılda etkileyiciydi hepimiz biliriz.. Genç, ortayaş, yaşlı istisnasız severiz o dönem sinemasını. Bu durum ne ile açıklanır bilemiyorum ama şu kesin ki bir sihir, bir efsun, bir büyülenmişlik mevcut siyah beyaz dönemde.

Belli bir yaşın üstündeki insanlar yazlık sinemalara hibe ettiler ömürlerinin büyük bir kısmını ve sık sık duyarız ki ‘keşke hala olsa da yazlık sinemalar versem ömrümün kalanını’ söylemini. Bir çok aşk orda filizlendi, birçok evlilik teklifi orda yapıldı, gözyaşları döküldü, kahramanlık hikayeleri izlendi ve kahramanlar seçti insanlar kendi hayatlarına, ... Anılar, anılar, ... Hayatlar serpiştirildi o tahta, gıcırdayan sandalyelerin üstüne! O toz sandıklarınız anılardı, yaşanmış hayat parçacıklarıydı aslında. Ve kepenkler vurulunca o sinemalara, bara, pavyona dönüşünce, apartmanlar yapılınca yazlık sinemaların enkazına o hayat parçacıklarının mezar taşı oldu yapılan binalar..

Küçük hanım efendi, şöför melahat Belgin Doruk; bıçkın delikanlı, kaytan bıyıklı Ayhan Işık; İstanbul beyfendisi Zeki Müren; rıhtım delikanlısı, argonun kıralı balıkçı, turist ömer Sadri Alışık; babacan Hulusi Kentmen; sarışın, magrur ama bizden Filiz Akın; çirkin kral, halk adamı Yılmaz Güney; hem romantik piyanist, hem kara murat - battal gazi Cüneyt arkın; ... Fatma Girik, Tarık Akan, Türkan Şoray(Sultan), Hülya Koçyigit, Kadir İnanır, Nubar Terziyan, Nebahat Çehre, Avni Dilligil, ... ve nice siyah beyaz gökkuşağı... Tüm türkiye hayrandı bu isimlere, bir çoğu platonik aşıktı onlara ve çok insan özeniyor, imreniyor, saçını kahramanı gibi kestiriyor, onlar gibi giyinip, onlar gibi konuşuyordu. Herkes onlar gibi delicesine seviyor, herkes onlar gibi gözyaşı döküyor, herkes onlar gibi idealleri ugruna kahraman oluyordu. Herkes siyah beyaz bir kuşağı yaşıyordu sokaklarda.

O dönem filmleri teknolojik olanaklardan yoksundu, farklı senaryo tiplemelerinden yoksundu, geniş bütçe ve sponsorluk anlaşmalarından yoksundu, en basiti yoğun renk cümbüşünden bile yoksundu ama en önemli şeye sahipti, samimiyet ve ruh. Herbirimiz hiç izlemesekte ezbere biliriz senaryosunu, gülümseriz teknik ve maddi yetersizliklerin oluşturduğu sahnelere, ne kadarda saçma deriz çoğu olayların gelişimine, ... ama yinede içimiz dolar Sadri Alışık’ın ‘yine mi ofsayt hakim bey’ diye bağırışına ve yine de gözyaşımız karışır ofsayt osman’ın gözyaşlarına. Eleştirir, küçümseriz ama yinede defalarca izlediğimiz siyah beyaz kuşağın filmlerini defalarca daha izlemeye daima hazırızdır. ‘Fakir ama gururlu bir genç var dı ya , , , ’ söylemi uyar aslında herbirimizin yaşam hikayesine ve bizde çok olur zengin kız fakir oğlan veya fakir oğlan zengin kız aşkı. Ki tüm kadınlarımızda vardır biraz şöför nebahat tavrı, fedakarlığı.

Kimi zaman neysek o yansıdı siyah beyaz film kuşağına kimi zamanda olmak istediklerimiz çıktı beyaz perdedeki siyah beyaz yansımaya. Saçmada olsa, ucuz yapımlarda olsa, basit senaryolarda olsa, ... her biri bizden ve her biri bizim samimiyetimizde filmlerdi siyah beyaz yapımlar. Onlarda umutlarımız, gözyaşlarımız, sevinçlerimiz, acılarımız, özentilerimiz, kahkalarımız, anılarımız... saklı kaldı. Ve onlar eski bir şarap gibi yıllandı ama eskimedi. Tüketim çağı dediğimiz günümüz bir gün içerisinde binlerce yapıtı yokederken, değerini yitirmedi eski siyah beyaz türk filmleri.

Siyah beyaz ama renkli günlerin, sonu hep mutlu sonla biten umut filmleriydi o dönem filmleri yada bugünlerden öyle gözüküyor zamane diye tabir edilen kavramla eski türk filmleri.

İyi seyirler, eğer mümkünse tabi...
(Tüm sinema severlere www.yesilcam.gen.tr ' yi tavsiye ederim...)

 
Toplam blog
: 64
: 5712
Kayıt tarihi
: 27.06.07
 
 

İnsanım herkes kadar; zengin kadar fakir kadar, kadın kadar erkek kadar, Müslüman kadar Hristiyan ka..