Siyah

Yok, ben siyah, beyazdan sandığınız kadar uzak değilim, enlerde.

Karada oturuyorum, evet, böyle rahatım. Yazıda seyrettiğiniz gibi, rahatıma düşkünüm. Kara demeyeceğim ama siyaha, baştan biline.

Ne kötüyüm, ne de yaslı. Net siyah!

Az önce çaydan çıktım. Birazdan kitabıma gireceğim. Az sonra ondan da çıkacağım. Durağım belli. Bekleyen siyahın tadı nefistir.

Sancı sanki sanrıdan.

İyi giyilirse siyah üste, alt sorun değil. İyi göremiyorsa insan, tenini azıcık aralamalı. Korku kapıda bekler. Kaçanlarla iki muhabbet için bekler siyah.

Ye ve bak. Bak, bak ve ye, demiyorum, dikkat et elindeki renge.

Azmadan dinleyebilsen şu şarkıyı, okurken çalanı; uçak siyahını yırtarak geliyordu...Ağır bakışlar eşliğinde düşüşü canlandırdın, aynı anda o kalkışı. Beğenmedin anı , beğendiremedin kendine ana.

Haklısın, bol geldi giydiklerin, yaşsız.

1. Not: Sende siyah da durmadı; nereye yolculuk?

2. Not:

Siyah duramadı desek,

içi içine sığamadı;

yalanı bilmez, yalnızlığı diye devam etsek,

anlasak tende olup biteni, daha tende;

haklı siyah, hakkını verip gidek.

Ş.Y.

3. Not: Şu jazz, bu İstanbul gecesi, tepemdeki ışık, aklımdaki çocuk dehlendiler, ben de dehledim.