Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '07

 
Kategori
Deneme
 

Siyahım, açık mı kolların hâlâ?

Siyahım, açık mı kolların hâlâ?
 

göğsümdeki minicik bir çatlaktan içime sızan bir ışık demetiydi gözlerin

büyür, genleşir avuç içi büyüklüğünde değirmi bir yatak olurdu orda.

üşüdükçe kıvrılır yatardım, dizlerimi karnıma çekip.

gün boyu sarhoş gezerdim

gecenin hafifliği geçmeden akşam olurdu ve ben sana dönerdim.

saçlarını avucumdan akıtırdım, şırıltısına bayılırdım

içimde yürürdün, ayak seslerine bayılırdım

kör alfabesiyle okur gibi ellerimi yüzünün haritasında gezdirmeye bayılırdım

sevgim derinin gözeneklerinden aksın isterdim

sana karışmaya, senle bir olmaya bayılırdım

gözlerini kapatırdın.

sustun

göğsümdeki o çatlaktan karanlık sızıyor şimdi

ben bir kez daha topluyorum kendimi, dilimden dökülenleri, ceplerimden çıkardıklarımı

hep unuturum, hep unuturum aklımın yasaklarını ve yeniden başlarım

“yoruldum” diye çırpınan bir kalbin yakarılarını hiç dinlemeden

oysa ne çok yemin etmişimdir

ne kızgın demirlerle dağlamışım sinir uçlarımı

ne ağır perdeler çekmişimdir gözüme

kör olsun diye içimin kuyularına taş doldurmuşum nice zamandır

yalnızca taş değil, ne bulsam atmışım

kırık düşler, sessiz ağıtlar, kaybedişler, kayboluşlar, kül, yangın sonraları, cam kırıkları, güz manzaraları

ne derinlikmiş, hâlâ göremedim dibini.

sustun

sustuk

ben bir kez daha dönüyorum kendime

memelerinden emdiğim o tuzun sarhoşluğu daha ne kadar sürer, bilmiyorum

teninle ısınan gövdem o sıcaklığı daha ne kadar saklar, bilmiyorum

kirpiklerinin dudaklarımda açtığı yara ne zaman iyileşir, bilmiyorum

bilmediğim ne çok şey var

tek bildiğim, yürüdüğüm

ve yürürken el ele tutuşmuş şarkı söyleyen iki çocuğun gölgesine bastığım

durmak istediğim, o gölge hep orda kalacakmış gibi

ve kederimle baş başa kaldığım.

“gofer ağacından bir gemi yapacaksın” dedi ya tanrı nuh’a

hani yaptı ve kurtuldu o da

“kederinden bir heykel yontup onunla yaşayacaksın” dedi bana da

dinlemezsem kurtulurum sandım

gündüzleri soytarılık yapan bir mezarlık bekçisi olabildim.

Sustun

sustuk

zaten kelimeler can acıtmaya yarıyor sadece

yine sen kazandın yazgım

yalnızlığım

ben bir kez daha dönüyorum sana

karanlığım

siyahım

sığınağım

açık mı kolların hâlâ?

 
Toplam blog
: 431
: 3853
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

Anahtar kelimeler: Antep, İstanbul, Haziran, İkizler, Beşiktaş, MÜ İletişim Fakültesi, Gazetecilik. ..