Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '15

 
Kategori
Güncel
 

Siyahın yüz tonu olan mı? ( Seks )

Siyahın yüz tonu olan mı?  ( Seks )
 

Alıntı.


Son dönemlerde kadınlara şiddet eğilimi daha da arttı, dur denmediğinde, bu artış haddinden fazla boy gösterecektir, birileri bir yerden acilen bu konuyu ele almalı. Geçtiğimiz aya kadar, idamı isteyenlerden biri de bendim, ibretinde cümle aleme, bir kaç tanesi ipte sallanmalı diyen, ancak yapanlar tecavüzcüler için bu dahi dünyadaki yaşamından kaçış bir kurtuluştur, öbür dünyalarını hiç düşünemiyorum. Yani mahfı perişan. Allah'n kanunları yalan dünyanınkine benzemez, kul hakkıyla  Rabbın karşısına nasıl çıkacak bu gözü dönmüş masum insanların kanına şeytanice giren iki ayaklı insan azmanları.
 
Başka tabirler kullanmaya terbiyem musaade etmiyor, ama çok sinirliyim çok!İdamın çeşitli yolları var, işkence insanlık dışı diyoruz demesine de, işkenceye işkenceyle cevap veren modern devletler var. Hem tecavüz edilecek, öldürülecek, bıçaklanacak hem de yakılacak, cehennem ızdırabını gencecik merhumeye çektirmenin ne alemi vardı. Uzun zamandır, bu konuda sesim çıkmıyor, sadece blog yazarlarımızı okumakla yetiniyordum. Daha fazla yazıp çizdiğimizde. Kendi kendime; Aman, bu türlü tecavüzleri kafasına koyup gerçekleştirmek isteyen hayvaniler! Ayyuka çıkıp ortamı boş bulabilirler, en iyisi ateşe körükle gitmemek dedimse de! Yine dayanamayıp kalemi elime alıverdim, İki gündür astığım anılarıma bölüm olarak 3. anımı yazacakken Varol beyin yazısı, beni bu yazımı yazdırmaya vesile oldu.
 
Sizleri bilmem ama gazeteleri okumak benim için sanki bir işkence oldu, eskiden böyle değildik, ne oluyor Ülkem insanına! Devlet en iyisi bu kendini bilmezleri hadım etmeli, buna kendi kurşunuyla kendisini vurmak denir! Ki bu şart olmalı. Gerçekten de yeter artık. Gün geçmiyor ki, hayvanlara tecavüz haberleri gazete sayfasına düşmesin, ne yani şimdi bizler birde mundar et mi yiyoruz? 
 
Geçen hafta da bir kız çocuğuna yaklaşıp, elini tutan cinsi sapık kızın bağırmasıyla, ben onun babasıyım demiş, kız çocuğu, hayır o benim babam değil dediğindeyse, olanlar olmuş, dayak şiddet vs. iki gün sonra bir başka hadise, 26 yaşındaki genç adam sokakta oynayan 9 yaşındaki kıza inşaatta tecavüze yeltenmiş, vah bizim hallerimize vah! Bu tecavüzcüler ne kadının ne de erkeğin üreme organlarını, işlevlerini ne kadarını biliyorlar? Cinselliği üstü kapalı bilmek, cinselliği biliyorum demek değildir!
 
Okullarda ders olarak verilmeli, ister bu işin eğitim uzmanlarından isterse öğretmenlerin cinsellik bilgileri için çeşitli kurslara katılıp öğrencilerini geliştirmeleri yönünden. Ülkemizin sağlıklı, bilinçli eğitimle, topluma yolda yüreyen her kim varsa SALDIRILMAMAYI öğretir. Seksoloji dersi ciddi bir sınıf ortamında görülen, aynı diğer dersler gibi olmalı. Cıvıklık gösteren öğrencilere disiplin yolu gözükmeli.  Haydar Dümen gibi değerlere ihtiyacımız var, seks amiyane tabirle '' Tak fişi bitir işi değildir '' Bu günlerde Grinin Elli Tonu'nu konuşup yazıyoruz ama, görüyorum ki ülkemde seks SİYAHIN YÜZ TONU olmaya hala endeksli, boşanma olayları Türkiye'de tavan yapmış durumda ve içler acısı!
 
Sosyal medyalarda, açık, saçık porno tarzı kadın resimleri paylaşılacağına, katiller uğursuzlar diye ver yansın edileceğine; usturuplu bir şekilde cinsellikle bilinmeyenler öğretilsin. Eğitimse aslolan budur diyor, ve ilaveten ekliyorum.
 
Eğitim şart, ama Avrupa tarzı bir eğitim! Yıllardır burada ikamet etmekteyim. Elbette, benim Danimarka'ya, geldiğimde ülke biraz daha farklıydı, gün geçtikçe, yıllar yılları kovaladıkça genç nesilleri daha da bilinçlendi. Neden? Her geçen gün eğitime daha fazla değer verdiklerinden.
 
Şimdilerde evlenen çiftlerin daha çocukları doğmadan, karı, koca veya sevgililerin terapilere katıldığını biliyorum. Öyle ki anne baba adayları, çocuk sahibi olacaksınız dendiğinde; Doktor bey, bebeğimiz kız mı yoksa erkek mi? Diye de sormuyorlar. Ve işte bu! Ne kızı ne erkeği, yeter ki sağlıklı olsun, ülkemizde bu kız erkek mevzusu ise sürer de sürer, beyinlere bir kez bu sözcükler, çiviyle çakılmış, empoze edilmiş, kolay kolay da çıkmaz.
 
Avrupalı'nın sistemi diğer ülkelerle zincirleme gidiyor. Çocukları dünyaya geldiklerinde, devlet yılda dört kez anneye, çocuk parası verir. Anne ister çalışsın ister çalışmasın, çocularını kreşe göndermek zorunda, göndermeyen yok mu? Elbette var, ama nadir. Barbie oyuncaklarının hem kız hem de erkek olanları var, hatta hamile barbie ve karınlarına sığan mini mini bebekler. Eğitmen kreş öğretmemleriyle oyun içerisinde oyun ile, 3 yaşından ergen yaşlarına kadar cinselliğin içindedir Avrupalılar. Bu onların yanlış yapmamaları anlamına asla gelmez, cinsel tercihlerini istedikleri yönden kullanırlar, bunu ebeveynlerimiz kabul eder mi demezler, bana sorarsanız, belki önyargılı olacak ama hayır etmem.
 
Mesela sekste örgür ve sınırsız ve de serbest bir ülke, ama Türkiye'deki tecavüzlerden nasıl etkilenmişse! Şimdilerde yeni yasa gündemde, tecavüzcülere, cezalar kapıdaymış, bizim tecavüzcülerde! Sokak sokak gezip kız veya erkek çocuğunu kaçırıp ırzına geçip kirletsinler, bunların anası babası yok mu diye neden veryansın edilir, bunlar yerden bitmedi biliyoruz! Biliyoruz ama, cehaletimiz olarak telakki ediyorum.
 
Sokak çocuklarımız; yürekten akan başka yara, ceza ve ıslah evlerinde o yavrucaklar tecavüze uğrayıp çıktığında, elbette canavarlaşıp, dışardaki kadın ve kızlara saldıracaklardır! Türkiye'nin gelişiminde, kadın millet vekillerimizin çoğalması gerek, her kesimden kadınımızın söz hakkının olması, sesinin çıkması, rencide edilmemesi gerek.
 
Eski Türk filmler devri nihayete ersin; Kadın karakola gidip eşini şikayet ettiğinde - Tamamdır, hadi hanım geldin şikayet ettin, evine dön bak iki çocuğun var, kocandır hem sever hem döver, yarına can ciğer kuzu sarması olursunuz da, bizi tanımazsınız! Ne yazıktır ki, bizler böyle yüzlerce film izledik.
 
Devir değişti deyip; Ne ahlak, ırz, namus, şeref, ne de haysiyet! Karakterimizi oluşturan olgulardan taviz verip asla vazgeçmemeliyiz! İnsanlığımız buysa şayet; Önce kendi kapımızın önünü süpürerek, çevremizde yardıma muhtaç her kim varsa, yardımlaşmalıyız, bu sadece maddiyat değildir. Velev ki, Psikolojisi bozuk olan insanları, ( mesela polis, ambulans, hastane gibi ) Doktora veya yetkili mercilere yönlendirip yardım etmemiz bir insanlık, görevliliğini gerektiriyor ise! Hayırlı Cuma'lar dilerim, saygılarımla..
 
 
Toplam blog
: 425
: 412
Kayıt tarihi
: 24.02.13
 
 

37 Yıldır  yurtdışında yaşıyorum , 1000 den fazla şiirim var,  çeşitli edebiyat sitelerinde, derg..