Siyasî taraf olmak (3)

Galatasaray-Fenerbahçe ezelî rekabetini hepimiz biliriz. İki takım taraftarlarının fanatiklerinin ve bu fanatiklerin de birbirlerine karşı söz ve hareketlerinin gittikçe sertleşmekte olduğu da ortada.

"- 6–0 size ders olmadı mı?" der, Fenerbahçeli taraftar.

Cevap hazırdır Galatasaraylı taraftarda:

"- 7 kişiyle 7-0'ı ne çabuk unuttun?"

Ne çabuk dediği tarihin üzerinden bir asırdan fazla geçtiğini ve her iki takımın da ligin ilk 6 sırasında son sıraları zor elde ettiklerini görmemezliğe gelirler.

Bazı siyasî partiler, partililerine ' parti eğitim kursları' açmaktadır. O kurslara katılanlar, siyasî partinin parti binasına bile girmemiş, sadece taraf olan mahalleden çocukluk arkadaşlıklarını sürdüren şu vatandaşlar kadar acaba karşı tarafı böyle suçlayabilir, partilerini böyle savunurlar mı, savunabilirler mi ki?

"- Bu kadar yolsuzluğu bu halk hiçbir zaman görmedi."

"- Sizin zamanınızı da gördük."

"- Hiçbir zaman böyle kadrolaşma olmadı."

"- Bunu sen mi söylüyorsun? Hem öğretmen olup, hem de belediyeden maaş alanları da gördük zamanınızda."

"- Araplardan bize ne? İngilizlerin oyuncağı olup bizi arkadan vurmadılar mı?"

"- İspanya'da asılan beş komünistten bize neydi de belediyenizin çöpçüleri Ankara'da çöpleri haftalarca caddede, sokakta bıraktılar İspanya'yı protesto etmek için."

"- Şu otomobillere bak. Kapitalist düzene bu halkın kanını emdiriyorlar. Herkesin altında bir araba. Emekçimin alın teri boşa akıyor."

"- Sizin zamanınızda araba üç-beş kişide vardı. Onlara benzin bile bulamadınız ya! Onu geç, okullar, hastaneler soğukta kaldı mazot bulamadıklarından."

"- Kurumların başına yerleştirdiklerindeki yolsuzluklara bak. Onlar neyse de bakanın eşi, kızı, bıyığı yeni terleyen oğlu trilyonluk cirosu olan şirketler kurdular."

"- El altından petrol, şeker, yağ, sigara depolattırılan ve zengin edilenlerin arkasında kimlerin olduğunu sanıyorsun? Babalarının hayrına yapmadılar bu kıyağı. Hep kendileri yedi, hem seçmenine kıyak yaptı."

"- Vatan hainliğinden tutukluya 'sayın, ' diyor; olmaz böyle bir şey!"

"- Evinde fotoğrafı asılı liderin Diyarbakır'da, o vatan haininin kullandığı vatandaşları, 'Haklar verilmez, alınır!' diye, kullanmaya kalkmadı mı?"

"- Odunla, kömürle, elektriği olmayan yere buzdolabı, çamaşır makinesı dağıtarak, parayla oy topladılar. Sandıkta hiyle yaptılar!"

"- Sus, sus! Kırk yılın başı bir başbakan çıkardınız! Onu da nasıl çıkardığınızı sen de biliyorsun! Ölülere bile oy kullandırdınız be!"

"- Sen sus örümcek beyinli! Zaten seninle konuşanda kabahat!"

Şimdi çıktıkları kahvelerini ayırdılar. Biri sağdaki, öteki soldaki kahveye gidiyor.

Bunlar terleye terleye partili olmamışlar, partileri dedelerinden miras kalmıştı.