Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '12

     
    Kategori
    Siyaset
     

    Siyasal sahiplik

    Bugünlerde Türkiye gündemini meşgul eden bir çok konu arasından sıyrılabilmiş bir konu var ki buda Hüseyin Aygün'ün yaptığı açıklaması ile başlayan Alevilik bağımsız bir dindir konusu. Osmanlı döneminde sürekli dışlanan Alevilik ne yazık ki aynı tarihi Cumhuriyet dönemindede yaşamak zorunda kaldı. İbadethaneleri kapatıldı, inançları horlandı, devlet hayatı içerisinde yer almaları sıklıkla hoş görülmedi. Bu nedenle Aleviler yıllar boyunca kendilerini Sünni toplum içerisinde inkar ederek ramazan aylarında sahur vaktinde mutfaklarında ki ışıkları yakarak yaşamaya çalıştı. Köylerine zorla cami yapıldı, çocuklarına zorla Sünni meshebinin inançı eğitim olarak verildi, yaşam alanları (köyler ve şehirleri) devlet imkanlarınan olabildiğince az faydalandırıldı. Diyanet kurumunda kendilerine yer verilmedi. Diyanet eliyle yani sünni din adamları vasıtasıyla inançları ve yaşam biçimleri asimile edilmeye çalışıldı. Bu durum o kadar onur kırıcı bir hale dönüştü ki Alevilerden alınan vergilerle asimileye son sürat devam edildi. 90 lı yıllarla beraber iletişim araçlarının gelişmesi, yurt dışında yaşayan alevilerin daha rahat örgütlenmeleri ve yeniden aleviliği keşfetmesiyle beraber ülkemizde ki durumda Aleviler açısından değişmeye başladı. Ama sünnilerin egemen yapılarından dolayı Aleviler hakkında karar vermelerine engel olamadı.

    Akp hükümetinin sünni reflekslerinin çok hassas olmasından dolayı Alevilerin üzerinde ki baskı ve asimilasyon politikası iyice artar ve hissedilir hale geldi. Alevi katliamları ile ünlenmiş tarihi kişiliklerin isimleri günümüzde birçok yere verilmek istenmekte.( İdrisi bitlisi)

    Hüseyin Aygün Alevilerin en temel hakkı olan ibadethane hakkını istemiiş ancak meclis başkanı Cemil Çicek Diyanetten aldığı fetva doğrultusunda Aleviliğin islam içinde var olduğunu bunun için Alevilerin camiye gitmesi gerektiğini söylerek öneriyi reddetmiş Alevilerin yaşam biçimine ve asimilasyona devam kararını en açık biçimde ifade etmiştir. Kaldı ki Türkiyede yaşayan Alevilerin tarihi içerisinde hiç bir zaman Namaz ve Cami olmamıştır. Alevilere nasıl yaşaması gerektiği sünnmi egemeneler tarafından bir daha hatırlatılmıştı.

    Hüseyin Aygün bunun üzerine Alevilik islamın içerisinde yer almayan bağımsız bir din'dir açıklamasını yapınca Sünni liderleri buna hemen karşı çıkmış ve Alevilerin müslamanlığını art niyetli bir şekilde ispatlamaya çalışmıştır. Ancak açıklamaları Alevileri ikna etmediği gibi kendilerininde buna ne kadar inandığı kafalarda soru işaretleri bırakmıştır.

    Alevilik içerisinde islami değerler taşısada islamın bir parçası değildir. Çünkü Alevilik içerisinde tarihi bir çok dinin izlerini bulmak mümkündür. Aleviliği illa büyük bir dine bağlanacaksa bu kesinlikle islam olmayacaktır. Çünkü islam, Kuran ı kerimin tek bir kelimesine bile inanılmazsa islamdan yani dinden çıkılacağını söyler. O halde Alevileri islam'a bağlamaya çalışan İslamın kurallarını hepimizden çok iyi bilen Sünni ileri gelenlerine sormak gerekir. Ramazan Ayını kabul etmeyen, camileri kabul etmeyen, imamları kabul etmeyen, şeriatı (siyasal islamı kabul etmeyen) kısacası kuran ı kerimde yazan bir çok şeyi kabul etmeyen yaşam biçimi olarak kabul etmeyen Aleviler nasıl oluyorda müslüman oluyor. Aleviler biz müslümanız deselerde dinin kendi doğası gereği dinden zaten çıkmış oluyorlar.

    Herkes Alevilerin islam içerisinde yer almadığını biliyor. Sünniler Alevileri ileriye dönük asimile edebilmek için islamın içersindeymiş gibi gösterirken Alevilerde sünni toplum ve devlet yapısı içerisinde daha az baskı adına islamın içerisindeyiz söylemine sarılmaktadır. Ancak Alevilerin bu şekilde ne kadar dayanabileceği ayrı bir soru olarak bir köşede durmakta.

    Aleviler sadece Türkiyede yaşayan başka ülkelerde devamı olmayan bir inanç ve ulus biçimidir. Ulus biçimi diyorum çünkü Aleviler kendi tarihi içerisinde etnik bir yapı kazanabilmiş ender inanç gruplarından biridir. Alevilerin önünde uzun vadede 3 seçenek var.

    - Kendi yaşam biçimleri ve inançlarına en yakın olan Protestan Hristiyanlığa kitleler halinde geçmek.  Bu sayede uluslar arası camiadan destek alarak asimilasyona dur denebilir.

    - Aleviliği bir din olarak tekrar dizayn etmek ve islamdan bağımsız hareket ederek yoluna devam etmek.

    - Sünniliği kabul ederek tarih olmak.

    Bakalım gelecek nasıl şekillenecek. Hep beraber göreceğiz.

     
    Toplam blog
    : 1
    : 34
    Kayıt tarihi
    : 08.09.08
     
     

    1979 doğumluyum. Antalyada yaşıyorum. ..