Siyaset, doğru zamanlama yapabilme sanatıdır. Dış politikada da!...

Siyaset, doğru zamanlama yapabilme sanatıdır. Tıpkı Bugünkü iktidarın, hiçbir zaman yapmayı beceremediği gibi!...

Türk Siyaset Tarihi'nin en büyük zamanlama üstadı, Mustafa Kemal Atatürk'tür. Atatürk, yüz yıl öncenin Türkiye'sinde yapmayı başardığı bütün büyük devrimlerini, bu zamanlama ustalığına borçludur.

İsterseniz, birlikte bir de Atatürk'ten yüz yıl sonranın Türkiye'sine, bugünkü iktidarının özellikle dış politikada nasıl bir zamanlama sanatı sergilediğine bakalım. Ne dersiniz?

- Bundan aylar önce, Suriye bir savaş uçağımızı düşürdüğünde, olaya anında cevap vermesi, uçağımızı düşüren Lazkiye'deki hava savunma birliğini yerle bir etmesi gerekenler; dünya Suriye'yle savaşmaktan vazgeçerken, Suriye'nin bir helikopterini düşürdüler. Eğer bu, uçağımız düşürüldüğü an yapılsaydı, çok doğru, haklı bir askeri ve siyasi misilleme olurdu. Ancak bugün, tek bir işe yarar sadece.Türkiye'nin dünyada eskisinden çok daha yalnızlaşmasına...

- " Kıbrıs'ta Rumların tek taraflı petrol ve doğalgaz aramasını savaş sebebi sayarız! " diye Ankara'da nara atanlar!; Washington'dan gelen " Kıbrısta Rumlarla birlikte petrol arayan Noble, bir Amerikan şirketidir! " aba altından sopa göstermesi karşısında, sus pus oldular!

- Can ciğer kuzu sarması oldukları, kardeş saydıkları Esad, bugün Türkiye'yi yöneten kadronun düşman kardeşidir!

- Yönettikleri ülkede en sıradan muhalif tavırları bile içine sindiremeyenler, hazmedemeyenler; dünyanın dört bir yanında muhalefette olanları desteklerken, hem oynadıkları siyasi kumarı kaybediyorlar hem de Türkiye'nin uluslararası itibarını beş paralık hale getiriyorlar. Birlerinin bu siyasi kadroyu, tatlı rüyalarından uyandırması lazım!

Türkiye, acilen reel politiğe uygun bir dış politka eksenine oturtulmalı. Hem de derhal!... İş işten geçmeden...

- Suriye'de Özgür Suriye Ordusu'nu; Mısır'da Müslüman kardeşleri; Irak'ta merkezi hükümete karşı Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'ni destekleyenler; birbirinden yanlış siyasi tercihlerinin bedelini Türkiye'ye ödetiyorlar maalesef! Sayelerinde, Ortadoğu'nun barış limanı, istikrar adası Türkiye; kan gölüne dönmek üzere. 12 yıldır yönettikleri Türk Dış Politikası, doğru zamanlama yapma sanatına hasret kaldı! AKP iktidarı, zamanlama fukaralığı yüzünden, dış politikadan sınıfta kaldı!

- Kapalı kapılar ardında A.B.D.'ye Kuzey Irak'a girme sözü verenler; meclis oylamasından " hayır " sonucu çıkınca, ne hallere düştüler; hatırlamayanınız var mı?

- Kadim müttefikimiz A.B.D.! Kuzey Irak'ta Türk Askeri'nin kafasına çuval geçirdiğinde; bugün " Neo Osmanlıcılık " hayalinin temsilcileri; klasik diplomatik kınama mesajları yayınlamak dışında; büyük bir devlete yakışan hangi siyasi ve askeri cevabı verebilmişti; Washington'un Kuzey Irak'taki temsilcilerine?

Bugüne kadar ortaya koydukları bütün dış politika tezleri çürüyenler, ayağı yere basmayan, ütopik siyasal paradigmaları teker teker iflas edenler; dün Suriye'de uçağımızın düşürülmesine seyirci kalırken; bugün düşürdükleri Suriye helikopteriyle gurur duyabilir, göğüslerini gere gere övünebilirler!

Bu saatten sonra ne işe yarayacaksa!

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.