Siyaset ahlakı

Siyasetin bütün ihtişamıyla varlığını hissettirdiği bu günlerde, herkes birbirine çamur atma gayreti içinde olduğu anlaşılmaktadır. Halk bunu mu istiyor? Kesinlikle hayır. Toplumumuz içinde sayıları küçük rakamlarla ifade edilecek bir fanatik kesim var. İşte bu çamur atma edebiyatı onların çok hoşuna gidiyor.

Bu bahsettiğim çamurcular, her partinin içinde var. Tabii ki, bazı partilerin içinde daha da çok var. Bunları sağduyulu vatandaşlarımız yıllardan beridir hayretle ibretle izlerler.

Bu çamur atma tipi siyaset nedeniyle, toplumda kimsenin kanaatinin değiştiğine ben hiç tanık olmadım. Taraftarlar birbirilerini alt etmek için bu polemikleri tartışmalarında kullanırlar. Hepsi bundan ibarettir.

Ne olurdu tüm siyaset adamları, siyasi rekabetlerini sürdürürken toplumun beklentilerine tercüman olabilecek plan program ve projelerini bu süreçte topluma anlatsalar. Seçmenler de kimin neyi nasıl yapacağını bu yolla öğrenseydi.

Hangi politikacının neyi nasıl yapacağını halk öğrenemeden seçim takvimi doluyor. Bir de bakıyoruz ki, sandık başındayız. Yazık olmuyor mu halkın cebinden çıkan onca paralarla yapılan propaganların topluma kaybettirdiği sürelere ve emeklere?

Çamur atma türü propaganların en önemli zararlarından biri de, toplum katmanları arasında çeşitli soğukluklar veya husumetler oluşturmalarıdır.

Birbirimize saygı ve sevgi duyarak, bu duygularımızı miting meydanlarında özenle sergileyerek düşüncelerimizi ortaya koymamızın imkânı yok mu? Elbette ki var.

Bu anlayışla yapılacak siyasetin kimseyi küçültmeyeceği aksine toplumsal hoşgörüyü ve dayanışmayı daha yüksek seviyelere çıkaracağını bilmeyen mi var?

Üst düzey siyaset erbabının bu basit siyaset ahlakını unutmadan siyaset yapmaları halinde bizlerin kendilerine daha büyük saygı ve sevgi besleyeceğimizden emin olabilirler.