Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '13

 
Kategori
Siyaset
 

Siyaset hayatın gereği değildir; sorunlarımızı çözdükten sonra ona ihtiyacımız kalmayacak

Siyaset hayatın gereği değildir; sorunlarımızı çözdükten sonra ona ihtiyacımız kalmayacak
 

Dikkat edilirse siyaset ve siyasetçi sevilmiyor da. Siyasete yalan söyleme sanatı denilirken siyasetçi şeytana benzetiliyor. Yani siyaset temiz bir meslek de onu insanların hırs ve ihtirası mı kirletiyor? Siyaset mi temiz siyasetçi mi, insanların siyasete ve siyasetçiye karşı olan bu olumsuz bakışı gördükleri olumsuzluklardan mı kaynaklanıyor bilemeyiz; ancak genelde siyaset ve siyasetçiye karşı olumsuz bir tavır var.

Ayrıca bütün bu istenmeyen tavırlara rağmen siyasetin hayatımızın vazgeçilmez bir işi, mesleği olduğu, onsuz olunamayacağı gibi bir anlayış da var. Siyasetin bilinen tarifini burada vermiyorum; çünkü siyaset o kadar geniş alana yayıldı ki tarifi siyaseti açıklamakta yetersiz kalıyor. Dünya işleri siyaset olmadan çözülemez miydi? Siyaset sanki bir şeyi yapmak için mecbur olduğunuz yol, yöntem gibi duruyor. Yani ortada mutlaka yapılması gereken şeyler var ve siz bunları siyaset dışında bir yöntem ile yapamazsınız, çözemezsiniz.

Ama ben dünya hayatımıza baktığımda siyasetle ilgili başka bir fotoğraf daha görüyorum. Ortada birilerinin yarattığı sorunlar ve biz bu sorunlardan kurtulmak için siyaseti kullanıyoruz. Elimizde 5 bilye, yanımızda da 5 çocuk var. Normalde her birine bir bilye verirsiniz. Burada siyasete (yani şöyle yapalım böyle yapalım demeye) gerek var mı? Çocuklardan biri ben iki bilye isterim dediği zaman (hep öyle oluyor ve sorunlarımızın da kaynağı bu zaten) işte siyaset başlıyor. Hayatın kuralı 5 bilyemiz ve 5 çocuğumuz varsa her birine 1 bilye vermek şeklindedir. Ha 10 bilyemiz olduğunda 2’şer tane veriririz. Burada 5 bilyemiz varken 2 bilye isteyene verip bir çocuğu da bilyesiz bırakmak yöntem olamaz.

Ama oluyor işte. Hatta 5 bilyeyi de birisi alıyor, diğerleri alamıyor. Siyaset sanki bunun için var. Bu sorun olmasa siyaset de olmayacak. Yani siyaset bazılarının hakkına razı olmaması sonucu bozulan toplum düzenini sağlamak için kullanılıyor. Ama bir yandan da siyaset birinin malı değil ki, isteyen herkes ele geçirip kendi yararına kullanabiliyor. Tanrının kılıcı gibi üzerimizde dursa ve haksızlık yapanı kesse… Bu durumda sorunlarımızı çözmek için kullandığımız siyaset yönteminin kendisi sorun oluyor. Ve gerçekten bugün biz sorunlarımızı bıraktık siyaset denilen sorunla uğraşıyoruz. Sözde siyaset bizim sorunlarımızı çözecekti.

Eflatun ve Aristo daha en başında siyasetin şeytan icadı olduğunu fark edip “Biz sorunlarımızı başka yollarla çözeriz, siyasete gerek yok” diyebilirler miydi bilmiyorum ama deseler iyi olurdu. Gerçi evrenin hırsızları insanları siyasetle uğraştırıp kendileri çalmaya devam ederlerdi. Ne yaparsak mesela bizler için siyasetin gerekliliği kalmazdı. Bilye örneğinde ortada 5 bilye 5 de çocuk varken, her çocuğa 1 bilye düşüyorken 2 bilye isteyen çocuk yetiştirmezdik mesela. Yani insanları gerçek anlamda eğitip yetiştirseydik hakkına 1 tane düşerken 2 bilye isteyen çocuk olmazdı. Ve biz siyaseti kullanmazdık, sonuç daha iyi olurdu belki.

Siyaset hayatın gereği değildir; sorunlarımızı çözdükten sonra ona ihtiyacımız kalmayacak diyoruz ama sorunlarımız da hiç bitmiyor ki. Ancak dikkat edersek bu sorunlarımız dünyada yaşıyor olmamızın sonucu doğal sorunlar değil. Şüphesiz bunlar da var ama insanların yarattığı sorunlar daha fazla. Birileri kaynak paylaşımında kendine ya da koruduğu/düşündüğü kimselere daha fazla verdiği/aldığı zaman sözde sorunu çözmek için siyaset denilen çözüm yöntemi devreye giriyor. Sorunu yaratanlar üstelik ehil olmadıkları halde çözümü de üstleniyorlar. Yani hırsızı hırsızlıkları önleme bakanı yapıyoruz. Biz yapmıyoruz, halkı ve bizi kandırıp yetkiyi alıyorlar. Böylece kötülükleri önleme amaçlı siyaset oluyor kötülük kaynağı.

Zaten sanki sorunları yaratanlar/dünyayı sömürenler eylemlerini gizlemek ve kolaylaştırmak için siyaseti icat etmişler gibi. 5 çocuğa 5 bilyeyi eşit olarak dağıtmak için siyaset gerekir mi? Gerekmiyorsa bize de siyaset gerekmez. Ancak bunun için bundan önce 2 bilye almış (daha fazla, belki hepsini) çocuklardan bilyeleri geri alıp asıl sahiplerine vermemiz lazım. Kerim Korkut yazılarında sık sık “Bizim düzenimizde bugünkü anlamda bir devlet olmayacak” diye vurgu yaparak aslında siyasetin kaldırılacağı sinyalini veriyor.

Siyaset bugün bir sömürü aracıdır. Geçmişte de böyleydi, her zaman böyle oldu. Bir işin nasıl yapılacağı belli zaten, tarlaya patates ekmek için siyaset gerekir mi? Komşu Yorgo ile ben ilişkilerimi düzeltirim, siyasete gerek yok. Dünyadaki savaşların nedeni de siyaset. Ağaç Hareketi yapı itibarıyla siyasi bir model değil. Halk şunu istiyorum diyecek, görev birimi planlayıp yapacak/üretecek “Al buyur” diyecek; bunun neresi siyaset. Tabii ki birkaç tane kural olacak.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..