Siyaset kasete yenik düşüyor

Türkiye gündemi karışık çorba gibi.

Gündemde olması ve tartışılması gereken konular yerine uçkur, cinsel istismarlar, mahkemeler, anayasa , suikastlar, taşlama, yumurta fırlatma, yumruk atma, komplo gibi konular.

Terör konusu unutuldu ya da yüzeyden gidiyor.

İçte; İşsizlik, ekonomik durgunluk, düşük ücret, dışta; İsrail, Azerbaycan, Ermenistan, AB ve ABD Türkiye ilişkileri, köşe yazılarında eskisi kadar yer almıyor.

AB ve ABD rekabeti devam ediyor.

İsrail, Arap problemleri Türkiye’yi etkiliyor.

Ortadoğu şekilleniyor.

İran, ABD soğukluğu Türkiye’ye yansıyor.

Medya, olayların arkasında, kısır döngü içinde yuvarlanıyor. Olaylara , hukuktan önce siyasi güçler müdahale ediyor.

Dıştaki aktörlerin Türkiye gündemini ve siyasetini belirlediği tartışılıyor.

“Halk, millet” deniyor, fakat onlar konuşturulmuyor, yaşadıkları problemleri konuşmalarına tartışmalarına fırsat verilmiyor.

Demokrasi, seçimden seçime sandık başına giderek oy kullanmak olarak halka gösteriliyor.

Halk, önüne konulan kişiler dışında, kendi istediği ve güvendiği temsilcilerini seçemiyor.

Gündemde, seçim sistemi, dokunulmazlık konuları tartışılmıyor.

Toplum olarak sivri olaylara ilgimiz büyük. Cinsel konularda duyarlı görünüyoruz. Buna karşılık ülkede fuhuş ve kadın ticaretinin önceki yıllara göre inanılmaz rakamlara ulaştığını gazeteler yazıyor. Çoğuna yaşamımız içinde tanık oluyoruz.

Bu karmaşa içinde siyaset kasete yenik düşüyor.

Yeni yaşam, sözü özü bir olmayan en derin muhafazakarlara cicili bicili geliyor.

Kendi içimizde çelişkiler yaşıyor, ekonomik nedenlere iki gözümüzü kapatıyor ve tüm olanı biteni değişim olarak yutuyoruz.

Hüseyin Seyfi