Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '15

 
Kategori
Güncel
 

Siyaset limanına demir atmak için nehri geçmek gerek

Siyaset limanına demir atmak için nehri geçmek gerek
 

Görsel alıntı


Güncelin önemli konularından biri, siyaset limanına demir atmak için görücüye çıkmak, bütün iyi vasıflarını sergilemek ve kabul görmektir.

İnsanların arzusu mutlu olmaktır, siyasetin görevi insanları mutlu kılmaktır. Siyasetçilerin de sığındığı bir sığınak var. Buna siyaset limanı denir. Siyaset limanı şahsi idealler ve toplumsal çıkarlar için vardır.  

Siyaset limanı, daha önceleri buraya demir atmış siyasiler tarafından sevk ve idare edilir. Siyaset limanına demir atmak öyle kolay değil. Limana demir atan siyasetçiler kolay, kolay bu limandan ayrılmazlar.

Sözde bu limana, davaları, iddiaları, davranışları, düşünceleri sağlam, haksızlığa tahammülü olmayan, vicdanı, insafı, acıma hissi  ve mantığı yerinde olanlar, adalete aykırı düşünmeyen ve adaletli davrananlar tercih edilir.

Günümüzde en gözde meslek siyaset limanına demir atmaktır. Çünkü siyaset limanı güvenli bir limandır. Bu liman rüzgârdan, yağmurdan azgın sulardan ve dalgalardan etkilenmez.

Bu limana demir atanların yaşamları öyle çabuk değişir ki dünyanın kol ve kanatları altında saklı birçok nimetlere rahatlıkla ulaşırlar. Onların evveliyatını hatırlamak, onları tanımak mümkün olmaz, onlar artık birer unjust ve yabancı gibi olurlar.

Zaten dünya, tüm imkânlarıyla insanlara güzelliklerini kabul ettirmek için insanların benliklerini ve nefislerini şahlandırır.

Şahlanan nefisler siyaset limanına demir atmak için öncelikle dalgalı nehirden karşıya geçmek mecburiyetindeler.

Nehri geçip karşıya geçtikleri anda dünyanın kol ve kanatları altındaki o arzu edilen ikbale erişirler. Nehri geçmeyenler ise nehirde yorulur ve sonuçta boğulur.

Her seçimde olduğu gibi, yine hayalden öteye geçmeyen sözler veriliyor, vaatler sıralanıyor, gözler boyalanıyor, gerçek olmayan tablolar çiziliyor. Kurumuş, çürümüş, derde deva olmayan geçici umutlar dağıtılıyor.

Öte yandan henüz kendilerini ifade edemeyenler bile, Milletin Vekili olmak ve siyasetin limanına demir atmak için, siyaset aşkıyla tutuşmuş yanıyorlar.   

Bütün imkânlarıyla, eş, dost yardımlarıyla kendilerini limanın kaptanına nasıl kabul ettirecekleri hususunda çareler arıyorlar. Yalanlar ve hileler matbaalarda renkleniyor.

Siyasetin aşkıyla tutuşan âşıklar ( adaylar ) bilmezler ki siyasetin plan ve projeleri sadece liman kaptanı odasında çizilmiyor. Siyasetin plan ve projelerinde kimlerin ve hangi adayların yer alacağı sarayın geniş masasında çiziliyor

Siyaset aşıkları ( aday, adayları ) istedikleri kadar terzilere takım elbiseler diktirsinler, son model arabalarla gezsinler, matbaalarda renklendirilmiş simalara bürünüp caddelerdeki, Billboardlara poz versinler. 

Saray limanına demir atmak için siyaset gemisini hiç terk etmeyenler, daima emirlere amade olanlar, uydur ellezine minel beceri iyi becerenler, kendilerini her şartta yalnız bırakmayanlar, dostlar, arkadaşlar ve yoldaşlar aday edilirler.

Hele bir de aday adayların kumaşları kalitesi, rengi ve deseni siyaset limanındaki kaptanların kumaşına uymuyor ise sair vasıflara haiz olsalar bile siyaset limanına giremezler. 

Siyaset aşıkları bu yolda  köz, kömür ve kül olmadan, nehrin azgın sularında boğulmadan öncelikle gözleri ve umutları liman kaptanında değil, saray kapısında olmalı.

Ne acıdır ki her kes haksız güçlüden yana olmak istiyor. Kimse haklı güçsüzden yana olmak istemiyor.   

Böyle siyaset limanı, mutlu olmak isteyen insanları mutlu  kılmaktan uzak, şahsi ideallere, dünyanın kol kanatları altındaki nimetlere ve ikbale daha yakın bir liman görüntüsü veriyor. 

Bu görüntü ülke ve ülkenin toplumu için iyiye delalet değildir.

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN 

 

     

 

 

 

 

 

 

 

 

                                                                                  

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..