Siyaset-ül medeniyet

Baykal eğer düzenlenmiş olduğu bu komplo nedeniyle siyasetten çekilirse kişisel zayıflığını göstermiş olur hem de partideki etkisini ve desteğini de kaybeder..

Lider olduğunu göstermek böyle durumlarda ortaya çıkar..

Evet, Baykal partisini ileriye taşıyamamıştır, doğru.. Ancak uluslararası hukuk eğitimi almış, dil bilen, bilgi birikimli politikacı olarak çirkin komployu sindirip partisinden istifa ederek siyaset hayatını noktalayacağına inanmıyorum..

Noktalamamalı da..

Kılıçdaroğlu'nun adaylığını açıklaması bana göre siyaset içinde siyaset gibi geliyor..

Yani oyun içinde oyun..

Kılıçdaroğlu'nun partiden destek alarak adaylığını açıklamış olsa da parti içinde muhalifler varmış gibi gösterilerek adaylığını kabül etmeyeceklerdir..

Baykal'a "dön" çağrısı daha da güç kazandırılıp kurultay'a tekrar aday gösterilerek genel başkanlıklığı omuzlayacaktır..

Pes edeceğini sanmıyorum sayın Baykal'ın..

Etmemeli de..

Parti başarısızlığını bir yana koyarsak, yapılan komplo çok çirkin ve ahlaksızlık..

Henüz kaset içeriği ortaya çıkmamış ve doğrulanmamış olduğu halde, önceki yazılarımda da yazdığım gibi özel yaşam'a girmek ahlaksızlıktır, iki insanın yaşanmışlığı değil..

Türkiyedeki siyaset nasıl bir siyaset anlayışıdır bilemiyorum..

Bilemediğim içindir ki sandık başına gitmeyenlerdenim..

Tayyip bey kaset olayını sürekli gündemde tutarak oy nemalanmasına oynadıkça Baykal'ın geri gönmesi için bir sebeptir..

Susmamalıdır Baykal..

Tekrar genel başkan seçilip partisinin başına geçmeli ve de gerek Ak partiye gerekse topluma kendini savunmalıdır..

Aksi halde 38 yıllık politikacılık, eşittir... Sıfırrr..

Ben Baykal'ın geri dönüp hem toplumu geri kazanacak hem de Erdoğan'a gerekli cevap'ı vereceğine inanıyorum..

Baykal bu donanıma sahip kişiliktedir..

Bakın Baykalı sevmek, sevmemek ayrı şeydir..

Ben de pek hoşnut değilimdir ancak yaşanan komplo'yu, haksızlığı hazmademiyorum..

Geri dön Baykal, biraz daha kal, Boyner'e bırak..