Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '09

 
Kategori
Siyaset
 

Siyaset ve ticaret...

Siyaset ve ticaret…….


Peki, Başbakan’ın çocukları, gelin ve damatları

ticaretle uğraşabilir mi? Elbette, tabidir ki uğraşırlar.
Gemi işi de yapabilirler, mısır işi de, pırlanta işi de..

Bir büyük şirketin ya da medya kuruluşunun tepe yöneticisi de olabilirler.
Bunları yapabilirler . .Ama nasıl yapmalılar ?..
Hangi ilkelere uyarak?..Öncelikle şeffaflık gerekir.
Başbakan’ın çok yakınları ticaret yapıyorlarsa,

bunun gizlisi saklısı olamaz.

Ticari sırlar dışında her şey açıklıkla yürütülmek zorundadır.
Altın –Pırlanta işinde bunu göremedik...
Devletle iş ilişkisi içinde olan bir şirkette,

eğer Başbakan’ın yakınları, damadı görev yapıyorsa,

bu dünyanın her demokrasisinde

soru işaretlerine yol açar ve sorgulanır.
Bunun istisnası olamaz. Bunun adı, ‘çıkar çelişkisi’dir.
Ve siyasetle ticaret arasında böyle çelişkilerin yaşanmaması için

Amerika’da, Avrupa’da yasal düzenlemeler yapılmış,

aynı zamanda ‘etik‘le ilgili yasalar çıkarılmıştır.
Devlet ihaleleri kılı kırk yararak düzenlenmiş, şeffaf hale getirilmiştir.
Seçim dönemlerinde siyasal partilere yapılacak yardım ve bağışlar

kuyumcu titizliğiyle birtakım ilke ve kurallara bağlanmıştır.
AKP’nin son Tunceli örneğinde olduğu gibi,

rahatça seçim rüşveti çerçevesine girebilecek ve

siyaseti kirletebilecek olayları önlemek,

öteden beri demokrasilerin başlıca dertlerinden biri olmuştur.
Oysa AKP, AK vurgusunu özellikle yaparak iktidara geldi..

2002 yılı sonunda. ‘Temiz siyaset’ iddiasıyla geldi
Devlet ihale düzeni gerektiği gibi değiştirilmiş değil.
‘Çıkar çelişkisi’ne bugün hâlâ el sürülmedi.
Yolsuzlukla mücadele açısından kurumsal düzenlemeler

altı yıldır doyurucu olmaktan uzak...
Neden öyle? Önemsiz mi bunlar?
Örneğin bir etik yasası çıkarılmış olsaydı,

gemi işinde, pırlanta işinde itina ve şeffaflık geçerli olurdu.
Veyahut ‘çıkar çelişkisi’ yasalara bağlanmış olsaydı,

devletle iş ilişkisi içindeki şirketler de

‘tepe yöneticiliği’ konusu ister istemez daha bir ciddiyetle düşünülürdü.
Bakın Amerikan demokrasisine.
Başkan Obama’nın bakan yapmak istediği kişi,

otuz bin dolarlık vergi borçlusu çıkınca, adaylıktan derhal çekildi.
Avrupa’dan da çok örnek var.
Uzun lafın kısası:Tayyip Erdoğan ve AKP yıpranıyor.
Bu süreç önce orasından burasından ufak ufak başlar,

sonra hızlanır ve bir gün bakarsınız,

iktidar partilerinin önünde dipsiz kuyular açılıvermiş...
Türkiye geçmişte çok yaşadı bunları.
Siyaseti temizlemek zor bizim ülkemizde..

Seçim kazanmak yetmiyor.


ozcanvural1933@hotmail.com

 
Toplam blog
: 453
: 1059
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1933 Kayseri'de doğdum. Kayseri Lisesi Ankara Veteriner Fakültesi, İstanbul Üniversitesi Diş Heki..