Siyaset ve Ticarette Benzerlikler

Siyasi Partiler ve Şirketler

Partilerle şirketleri bir arada yazmak sakıncalı olabilir. Ancak insanların genelinin kanısı; siyasete atılanların doğru zamanda doğru yerde bulunmaları halinde ciddi kazanç sağladıklarını, en azından zarar içinde olmadıklarını gösteriyor. Siyasette de ticarette de ortak noktalardan birisi hiç kimse sınırsız öz sermayesini bu iş için kullanıyorsa elbette ticarette zarar ettiğinde sıfıra inmesi ve artık daha küçük işlere bakması gerekirken mesela şirket patronluğundan başkasına ait şirkette emek gücü ile çalışarak hayatını idame ettirebilir duruma düşmesi mümkünse siyasette de aynı şey geçerli olabilir. Her ikisinde de sınırlı kaynaklarıyla yatırım yapan kişilerin amaçlarının benzer olması mümkün olabilir.

Amerika gibi demokrasisi gelişmiş ve o kadar gelişmiş ki! Demokrasi götürdüğü her ülkede kaynakların yağmalanması, insan kaynaklarının telef edilmesi, kan ve gözyaşından başka bir demokrasi getirmediği Amerika’da dahi lobilerin siyasete bir yatırım aracı, dahası şirketlerin temsilcisi olarak seçilen üyeleriyle sıradan insan günümüz dünyasında temsil edilmeye en az layık zümredir!

Şirketler ile siyasi partiler benzer ifadelerle vizyonları, misyonları belirlenmiş yapılardır. Şirketler ve siyasi partilerin sunduğu fikirler toplumda değer bulduğu takdirde kendilerine diğer fikirler arasında yer bulabilirler. İkisi de ya zamanla büyür, güvenle büyüyen fikirler toplumsal güvenin güvensizliğe dönüşmesi ile zamanla düşüşe geçer. Düşüşe geçen fikir zamanla terk edilir. Bir doğa olayı gerçekleşmiş olur.  Doğan her canlı gibi doğan şirket veya siyasi parti de fikren ölmüş olur. Bu hep böyle olmuştur. Özellikle dünyada sonsuza kadar yaşayabilen canlı olmadığı gibi, sürekliliği olan fikirler dahi yoktur. Fikirler tamamen ölmese de taraftarları, o fikre umut bağlayanlar aldatıldıklarını veya çelişkileri görüp söz konusu fikir veya şirkete ait üründen soğumuş ve daha iyisi çıktığında da söz konusu fikir de ürün de yenisi ile değiştirilmiş, eskiler çöpe atılmıştır.  Bu değişim ve yok olmadan dinler dahi nasibini almışlardır.

Şu anda sunulan fikirler ve ürünler şüphesiz halklara daha iyisi sunulduğunda derhal terk edilecek ürünler veya fikirlerdir. Halk çıkar odaklıdır ve inançlarında dahi Cennet ve Cehennem gibi ödül ve cezaların olmasından dolayı dinlere inanan insanlar; şirket veya siyasi partilerin mal ve fikirlerine de çıkar odaklı yaklaşmaları neden sürpriz olsun? Şirketler ve siyasi partileri kuranların ceplerinden onca parayı harcayarak yaptıkları başlangıç yatırımlarını en azından çıkarmalarını beklememek onlara insanlardan, sıradan halktan başka özellikler yüklemek demek olur ki; elbette sıradan insanlardan söz konusu bu yapıları kuran insanların her şeyden önce diğerlerinden daha atılgan, gözüpek ve girişken oldukları açıktır. Vatanseverlik anlamında kimin daha vatan sever olduğu ise; çoğu zaman muamma olsa da bu konuda Batı ve Doğu farklı tezlere sahiptir.