Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '08

 
Kategori
Felsefe
 

Siyaset yelpazesi

Siyaset yelpazesi
 

Siyasal oluşumların kimliklerinin tanımlanması en azından iki kriterle yapılabilir.

Birinci kriter"meşruiyet" kriteri; topluma yönelik siyasal önermeler yapan bir hareket bu yetkiyi nereye dayandırır. Bu "eksen"in bir ucunda devlet veya millet, öteki ucunda ise sivil toplum veya birey yer alır.

İkinci kriter siyasal oluşumun kimliği, yani kendini nasıl gördüğü, sunduğu ve nasıl algılandığıdır. Bu açıdan 'kimlik' hangi değerler mozağine oturtulduğunun göstergesidir.

Bu mozayiği uyumlu bir bütünmüş gibi algılayarak yaratacağımız "değerler" eksenin de bir ucuna global/evrensel, diğer ucuna yerel/geleneksel değerleri koyalım.

Bu iki eksenin birbirine dik yerleştirelim.. Birinci kriterin ekseni yatay(doğu, batı), ikincisi ekseni dikey(kuzey, güney).

Bu iki eksende zamana ve mekana göre mutlak değil görelidir; devletin ne olduğu veya neyin global olduğu tarih boyunca değiştiği gibi belirli bir zaman kesitinde toplumdan topluma da değişmektedir.

Her tarihsel kesitte doğru yaklaşım, analizin o dönemin kendi devlet/sivil ve kendi global/ yerel değerleri üzerine oturtulmasıdır.

Değerler kavramı hem ahlaki hem siyasi değerleri içerir ve bunlar global/yerellik açısından birbirine uyumlu olmayabilir, evrenselden kasıt kültürel değerleri kapsayacaktır; özelleştirme yanlısı olmaktan çok laiklik yanlısı olmak olarak anlaşılmalıdır.

-Ülkemizi değerlendirelim siyasal hayatın nirengisi devletçiliktir, sistem buradan uzaklaşanları yıpratarak kendine benzetmektedir.

-Evrensel ölçülerle baktığımızda ülke de siyasi yelpazenin merkezi sağdadır. Siyasal hayat Cumhuriyetle birlikte hep aynı siyasal anlayışla yönetilen ve yöneten partilerce sürdürülmüştür: siyasal anlayış "popülizm"dir. İçi boş oligarşik lider partileri bir rant dağıtım mekanizmasının üzerine oturmuşlardır.

Son yıllarda AB, IMF ve Dünya Bankası baskısıyla rant merkezleri tasfiye edilmiştir. /Ancak kamu merkez ve yerel kurumları vakıfları, kamu kurumu sosyal tesisleri, döner sermaye işletmeleri varlığına keyfiyetine devam etmektedir.) Merkezin merkezle ilişiği yoktur bu anlamda ya da sağ sol anlamsız kalmıştır.

-Çok partili hayat değerler ekseninin devlet kanadında gerçekleşmiş siyasal alanın diğer yanı yok sayılarak popülizm demokrasi sanılmıştır. Popülizm demokrasinin olmadığı yerde yaşar. Son 50 yıldır popülizmin egemenliğinde olmamız demokrasinin olmadığının göstergesidir.

Toplumun tek tek bireylerde somutlaşan siyasal zihniyeti hızla sivil toplumcu bir konuma kaymaktadır; bilinçli ve/veya sezgisel olarak.

Önümüzdeki yıllarda, günümüzdeki darbe krizi demokratikleşme yönünde aşılabilirse siyaset radikal bir eksen değişimine uğrayabilir, popülist siyasetin kalan politikacıları yeni siyasal düzlemde yer bulamayarak siyasi hayatın dışına atılabilir.

Türkiye de toplum çoğunlukla yerel değerlere bağlıdır, yönetmeye talip olanlar yereli kapsamadığı sürece başarılı olamaz.

Diğer yandan herşeye rağmen global değerlere sahip olan kesim azımsanamaz; küresel ve yerel değerlerin demokrasi içinde organik birleşimini gerçekleştirebilen hareketler gelişebilir.

Toplumun bir kesimi toplumun tümü için "doğru" olanın ne olduğunu bildiği iddasından ve bu kendi doğrusunu topluma sistemli zorlama hakkını kendinde görmekten vazgeçirilmelidir. Bu eğitim sisteminden apartman yönetimine kadar yeniden yapılanma anlamına gelir.

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..