Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '11

 
Kategori
Siyaset
 

Siyasete güncel pencereden bakamayız

Güneydoğu' da yaşayan, Türk vatandaşı hüviyeti taşıyan insanlar; Türk bayrağını taşıyamıyor, istiklal marşını söyleyemiyor. Türk adının geçtiği her şeyden nefret ettirilmeye çalışılıyor. 

Ülkenin başbakanı her ne sebepten olursa olsun, hangi memleket köşesine giderse gitsin çöplerin toplanmaması, kepenklerin açılmaması, terk edilmiş şehir görüntüsüyle karşılaşmış olmasını "normal" miş gibi görmek demokrasimiz adına utanç verici oldu. 

Cumhuriyet tarihinde ilk defa "kürt meselesi" ni çözmek adına adımlar atabilen sayın Erdoğan, bölünme tehlikesi de dahil olmak üzere pek çok riski göze aldı. AKP politikaları çizgisinde çözüm ürettiren icraatlar içinde oldu ama Kürtlerin bile dile getiremeyeceği konuları öne çıkardı. 

Kürt siyasetini temsil edenlerin hatası şu: Varolduğu kabul edilen proplemin hemen çözüleceğini algıladılar. Beklentilerinin oldu-bitti çerçevesinde cereyan etmesini umdular. Hal böyleyken bu ortamın oluşmasına alet oldular. 

Kendimizi başbakanın yerine koyarak empati yapabilirsek olayın vehametini, insan psikolojisinin hangi noktaya taşındığını anlayabiliriz. En yakınında duran insanın sayın Erdoğan olduğunu kavramaları lazım. Dokuz yıllık iktidar döneminde önemli nemayı aldıklarını unutmuş olacaklar ki alamadıkları yerel hizmetlerin sebebini başbakana öncesini ve sonrasını hesaplamadan hissettirdiler. 

Bu saatten itibaren oy vermeyebilirsin, tercih etmeye bilirsin, meydanlara dinlemeye gelmeyebilirsin, gelsen de yuhalayabilirsin, ... 

Demokratik hak olarak tahlil edenler şunu iyi bilsinler; başbakan, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'dır. Her türlü eleştiri yapılabilir ama demokrasiye çomak sokmak sınırlarını zorlayamazlar. 

Sel gelip-gider, devlet hep kalır. 

 

Hakkari' de CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu' da konuştu. On bin kişiye hitap etti. Alıştığımız düşüncelerin önüne geçti.BDP' nin taleplerini tekrarladı. Malum talepler arasında başta özerklik, ana dilde eğitim, af gibi kavramların önünü açma sözü verdi. CHP ile alakası olmayan slagonlar adı altında mitingini tamamladı. Türk bayrağının olmadığı bu miting batıda yaşayan Türk bayrağı aşığı olan CHP' lileri nasıl etkiledi, sayın Kılıçdaroğlu'nun iyi okuması lazım. 

Siyasi partilerin silindiği yerleri tekrar kazanmak için yapamayacaklarını vaat edenleri seçmen yine tercih etmeyecektir. Kaçırdığınız trene tekrar binemezsiniz. Yakalamaya çalışırken hangi yükleri attığınızın farkında olmalısınız. Yükünüzü batıdan alıyorsanız kolayca harcayamazsınız. 

Türk bayrağını taşımayanların, İstiklal Marşı söylemeyenlerin, kayıp şehirlerde yaşayan insanların sorunlarını çözmek demek onları bu memleketin yeniden sahibi olduklarını hissettirmekten geçtiğini bilmemiz lazım. 

Bu nedenledir ki güncel politikalarla edinilen menfaatler halkımızı mutlu etmekten öte farkına varamadıkları problemlerin temelini oluşturuyor. Politikacı kaybetmiyor. Halk kaybediyor, devlet kaybediyor. 

 
Toplam blog
: 202
: 306
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

BİR DUAMIZ BİR DUYANIMIZ OLSUN YETER ..