Siyasete Son!

Geçen hafta şarkı sözü yazarlığımı açıkladıktan sonra telefonum bir an olsun susmadı! Daha önceki siyasi yazılarımdan yola çıkarak birçok siyasi parti benden seçim şarkısı yazmamı istedi. Seçimlere bu kadar az kalmışken ve etraf bu kadar karışıkken siyasi bir partinin şarkısını yazamam açıkçası. Hangi partiye yakın olduğumu yazılarımdan zaten anlamışsınızdır ama aralarında büyük partilerin de yer aldığı hiçbir siyasi partinin teklifini kabul etmedim.

 

İlk önce yeni oluşmuş ve geçen seçimlerde hüsrana uğramış bir partiyle konuştum. Önce kesin ret cevabı vermedim. Çünkü siyaseti seviyorum açıkçası ve bir şekilde rengimizi belli etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu partinin başkanı da son derece hoş bir kadın ve kendisini kendime yakın hissediyorum. Dedim bir şey karalayayım. Oradan girdim, buradan çıktım, bir türlü dökülmedi sözler kâğıda.

Sonra da gittim, son yıllarda popüler, çok sevdiğim bir söz yazarı arkadaşımla buluştum. Kendisiyle Cihangir’de boğazı tamamen gören muhteşem bir evde buluştuk. Tabii ki ev yılların eskitemediği, hala baktıkça güzelliğini açık açık kıskandığım bir sanatçının evi ama onlar da yakın oldukları için hep beraber buluştuk. Hep beraber dedik ki bir şeyler yazalım. Yazdık ettik, söyledik falan ama hiç içime sinmedi. Aradım sonra partiyi ve yazamayacağımı söyledim.

 

Hayır, bir siyasi partinin şarkısında neden bahsedebilirim ki? Başkanın güzelliğinden bahsedemem herhalde. E barıştan bahsetsem abartı mı olur? Seçim vaatlerinden zaten bahsedemem. Ayrımcı olmamaktan bahsetsem böyle bir ülkede kim inanır? Neden bahsedeceğimi bilemedim. Bir de zaten ben yoldan geçen o yüksek sesli seçim arabalarından hiç haz etmem. Uykunuzun en güzel yerinde sizi yerinden sıçratır vallahi.

Aslında daha büyük bir parti için; Doğu’daki sorunlardan çıkıp Batı’nın kafa yapısının artık değiştiğiyle alakalı, şehir isimlerini kullanarak bir şarkı yazmıştım. O gün çöp tenekem buruşuk kâğıtlarla doldu. Ben hala şarkı sözlerimi elle yazarım. Daha sonra elbette bilgisayara kaydederim ama sözlerin kâğıttan çıkması gerektiğini düşünüyorum. Sonra onlara da yazamayacağımı söyledim. O gün yardımcım Hayat bir sızlandı bir sızlandı ki sormayın. Kâğıt doldu yani çöp, ne kadar ağır olabilir ki? Sözler tabii ağırlaştırdı bence o poşeti. Bahsetmediğim şey kalmamıştı ama hepsi şu anda imha edilmek üzere bekliyor.

Ben bir süre siyasete ara vermeye karar verdim. Başıma son gelen olayları hepiniz biliyorsunuz. Din ve siyasetle alakalı yazdıklarımdan sonra uzun bir süre sizlerden ayrı kalmıştım. Ben kalemlerimden, renkli kâğıtlarımdan, klavyemden ve İstanbul’umdan ayrılamam. Hala bu ayrılığın üzerimde bıraktığı etkiden kurtulamamışken tekrardan o girdaba girmek istemem. Seçimler hakkında konuşmayacağım. Maalesef ki sonuç şimdiden belli. Ne diyebiliriz ki? Hayır, hayır ya konuşmayacağım! Hiçbir partiye de söz yazmayacağım! Hemen gidip “Köy yanar, kahpe taranır!” tadında bir söz yazıyorum. Hadi öptüm.

Yosun Pare / PopKedi.Com / Ekim 2015

Yazının orijinali:

http://www.popkedi.com/yosun-pare/siyasete-son