Siyaseti bir de benden dinleyin-2-

"Madem ki söyleyeceklerim doğru, neden susayım ki" diyor; tarihin kirli sayfalarını karıştıran Erasmus:
*
"Yoksulluk ve yoksunluk bir erdemdir/fazilettir." denilen dinsel bir anlayışla halkını yüzyıllardır soyup soğana çeviren yönetici zümreler henüz sona ermedi:
*
Daha bireyci ahlak anlayışımızı aşamadık ki, sosyal adalet anlayışına geçebilelim.. Hâlâ cami, Şeyh ve Ulemalardan medet umuyoruz!..
*
Adam, gökyüzüne bakayım derken, burnunun dibindeki çukura düşmez mi?.. Salaklık işte! Adam çukurda; halk ise, hâlâ ondan medet umma peşinde!
*
Sanki, çorap ayakkabının deliğini bilmez!.. Koyun kafalı, n'olacak!.. Cahilliğini gidermenin yollarını arayacağı yerde okumuş, aydın ve çağdaş insanlara kin, nefret ve öfkeyle bakarak onları "çapulcu" olarak görüyor-lar!
*
Yeterince aydınlanamamış, gerekli bilgileri edinememiş, yaşam gerçeklerini bilimsel ilkelere göre kavrayamamış bir insanın ilgisini çekmenin en kolay yolu; onun ruhsal evrenine girmek, onu kendi benliğinin dışına çıkararak başka bir nesneye (Şeh,Tarikat, Lider, gibi) bağlamaktır..
*
İnsanın elinden geleni bile başkasından beklemesi kolayca sömürülen bir eğilimdir.
*
Adamın evinde yiyecek ekmeği yok, fakat cennetten arsa almak için borca giriyor!
*
Samanlığın içinde yaktığı ateşle evi de samanlığı da yanan, yok olan bir kimsenin kendi durumundan yakınarak, "Allah'tan geldi, Allah'ın dediği olur" diye avunması, insanın içevrenini açıklayan bir kanıt niteliğinde değil midir!
*
Cahil bir toplumu aydınlığa, çağdaşlığa ulaştırmak için kurulan Cumhuriyet ve Laik düzeni kimler yıkmak istiyor? Osmanlı'yı da yıkan gerici-yobaz/bağnaz kafalar değil midir bunlar?
*
"Dindar toplum yetiştireceğiz, diyerek toplumu "tek tip insan"a dönüştürmek istiyorlar; sonra da "sandıktaki demokrasi"den söz ediyorlar. . Sandığın dili olsaydı sizi yanına bile yaklaştırmazdı be!
***
"Aklını kullanmayanların üzerine Allah pislik yağdırır." (Yunus Süresi, Ayet100).. Bunlar, akıl düşmanlığı yapanlardır ki, üniversitelerden felsefe derslerini bile (doğru düşünmenin yolu) kaldırdılar!
*
Bir de, her ilde üniversite açıyoruz diye övünüyorlar.. AVM gibi üniversite açıp içine 'medrese kafalılar'ı doldurursanız, tabii ki uluslararası bir standart tutturamaz, saygın bir "kurum" oluşturamazsınız.
***
Bir masal ülkesi varmış. Polisler cemaatten olunca o ülkede insanların sokakta durmalarını, şarkı söylemelerini ve hatta gülmelerini bile -din adına- gazlıyorlarmış!..
***
Osmanlı'dan kalan cehalet birikimini Cumhuriyet tam giderdi derken Türkiye, "demokrasi" adına yine demokrasiden oldu!
*
Ağzımızdan hiç düşürmediğimiz "demokrasi" kavramının olmazsa olmazı  olan "laikliği, bir yaşam biçimi haline getiremedikten sonra, o toplumda demokrasi yürür mü? Yürümediğini bugün başbakan bile itiraf etti. Kendi yönetimindeki 11 yılı bile demokrasi dışı yıllar olarak niteledi..
*
Bugün dünyanın neresine giderseniz gidin, "demokrasi ve özgürlüğün ilk şartı nedir?" diye sorulduğunda mutlaka LAİKLİKTİR, denecektir..Ama siz;
*
dininizi / kutsalınızı siyasi araç olarak sokağa dökerseniz,  AB-D gibi küresel güçler de çıkar size 'Ilımlı İslam'ı dayatır; gerçek dininizi de işte böyle sulandırır!"
*
Şu işe bakın ki, kendilerini dindar görenler, "Ilımlı İslam" adına gidip emperyalistlerle -ortak amaç için- birlikte çalışıyorlar!
*
Mustafa Kemal emperyalizme, sömürücülüğe karşı çıkmışken, İslamcı mandacılar, Atatürk'ü de dışlayarak onların uşaklığını kabul etmiş  görünüyorlar."
*
Atatürk'e sarılacakları yerde, gidip de  İngiliz mandası Şeyh Sait''in arkasına sığınıyorlar. Üniversitelere varıncaya kadar Said-i Nursi Kampüsleri kurabiliyorlar!
***
"Düşünce, insan yaşamının ve uygarlığın temelidir.."
*
Atatürk'ün hurafe dinciliğini yıkması en çok kimleri rahatsız etmişti? Din adına Allah'ı kullanarak cahil halkın oyunu alanları.. Oyun hâlâ devam ediyor!
***
"Pişmanlıkları çok olan insanlar kindar ve çok öfkeli olurlar. Bu öfkelerini dindirmek için de hep 'Allah'ı anarlar."

-- Alaettin Morgül-- 05.10.2013