Siyasetin haline bakın!..

Ne konuşuyoruz Allah aşkına, neyi tartışıyoruz? Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na bir AKP'li tarafından yapılan "peygamberlik" yakıştırmasını... Her gün büyüyoruz, her gün süper güç oluyoruz, her gün dünyanın lider ülkelerine kafa tutuyor, onlara meydan okuyarak kriz yaratıyoruz; sonra geliyoruz kendi meclisimizde Başbakanımızın peygamberliğini tartışıyoruz. 2008 yılında Başbakana peygamber diyen şahsiyetin, 2010'da bu olay yeniden gündeme geldikten sonra AKP'den ihracı isteniyor, istifaya zorlanıyor. Başbakan Erdoğan bu tartışmalara "Peygamberlik zinciri sona erdi!" diyerek, kendisinin peygamber olamayacağını ifade ediyor. Laik bir ülkenin Başbakanı kendisinin peygamber olamayacağını dolaylı yönden anlatmaya çalışıyor. Ne acı bir durum. Üstelik bu iddiayı ortaya atan AKP'li bir üye olduğu halde, suçlu, bu iddiayı gündeme getirenlermiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Diğer sorunların üstü, sözde darbe planlarıyla, türban tartışmalarıyla, peygamberlik kavgalarıyla örtülmeye çalışılıyor.

İşçiler ekmek kavgasında haklarını ararken, yoksulluk her geçen gün daha da artarken mecliste dini meseleler yüzünden yumruklaşmalar yaşanıyor. Gündem değiştirilmeye çalışılıyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu'nun makam odasını basarak, Mumcu'yu tarafsız olmamakla suçluyor. Tıpkı Başbakan Erdoğan'ın, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'i kürsüden azarladığı gibi... Uyardım derim, yaparım! Gerekirse azarlarım... Kim ne yapabilir ki, mantığı...

AKP ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç sürekli mağdur... Ne istiyorlar Allah aşkına AKP ve Arınç'tan, onlar işlerini yapmaya çalışıyorlar? Onlar ki, işçinin dostu; onlar ki, yoksulun kurtarıcısı; onlar ki "doktorların, eczacıların, itfaiyecilerin, öğretmenlerin, öğretmen olamayanların, tekel çalışanlarının" yegane arkadaşı... Hiç, bir insan can dostuna karşı eylem yapar mı? Bu kadar nankörlük olur mu?

Artık AKP'den duymaya alıştığımız bu sözler popülaritesini yitirdi. AKP artık, halkın iyiliğini düşünen bir parti görünümüne bürünemiyor. Mağdur rolleri tutmuyor.

Artık ağızlar sustu, yumruklar konuşuyor. Milletin vekilleri yumruklaşıyor. İşte ülkemizin geldiği nokta bu... Vatandaşın aslında ne kadar sabırlı olduğu ortaya çıktı. Halkın ruh hali meclise yansıdı. Meğerse milletimizde "peygamber sabrı" varmış, vekillerinde ise sabır kalmamış...