Siyasetten nefret ediyorum

Bugün Milliyet’te bir haber okudum. Mesut Yılmaz yeni parti kuracakmış. Sen tek başına iktidardayken genel başkan olduğun partiyi al. Genel Başkanlığın döneminde partin barajın altına düşerek meclise giremesin. Aynı dönemde adın bir çok olaya karışsın. Yüce divanda yargılan. Zamanaşımından dolayı bir ceza almadan kurtul. Ondan sonra tekrar parti kurarak iktidara talip ol. Rahmetli İsmet İnönü hayatta olsaydı, aynen şöyle derdi:

- Haydi canım sen de!

Ancak buna rağmen Rize’den bağımsız milletvekili seçilebiliyorsun. Şu anda Susurluk olayından yargılanan Mehmet Ağar’ın geçmişte Elazığ bağımsız milletvekili seçilebildiği gibi. Bu zihniyet Adliye binalarına yargılanmak için giden kişilere “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları atanların zihniyetiyle aynıdır.

Bizim seçmenimiz mi bilinçsiz? yoksa siyasetçilerimiz mi yüzsüz? bir türlü anlayamıyorum.

Şimdi önümüzde belediye başkanlığı seçimleri var. Geçmişte İstanbul’a bağlı bir ilçede belediye başkan adayı olarak seçimlere katılan eski bir siyasetçiyle görüşüyorum. İş sahibi olan bu kişi, seçimler öncesinde neyi var neyi yok satarak kampanyada kullanmış. Seçmenlere geziler, yemekler, hediyeler. İlçedeki esnafla anlaşmış, Lokantalarda seçmenler benim hesabına yesin diyene kadar. En sonunda etrafındaki şakşakçılar, “Karşı parti para dağıtıyor” diye gaza getirmiş. Bu zavallım da ondan aşağı kalmamak için para dağıtmaya başlamış. Aslında bu haber tamamen asparagas bir habermiş. Bizimki para dağıttığınla kalmış. Sonunda ne mi olmuş? Bizim belediye başkan adayımız ancak üçüncü olabilmiş.

Şimdi aklıma bir soru geliyor. Belediye başkan adayları bu paraları başkan olduklarında aldıkları maaşa karşılık mı harcıyorlar? Böyle bir şeye kim inanır ki? Bizim Avrupa yakasında Burhan karakterinin esprisi gibi Kadir İnanır.

Zaten o ilçedeki belediye başkan adaylarının da en önemli projelerinden biri yakınlarına bir kooperatif kurdurarak, o kooperatife bir belediye arazisi tahsis ederek, orada inşaat yaptırdıkları dairelerden 3-5 tane kendilerine bedavaya getirmekmiş. Tabii bu arada bilmediğimiz ne projeler vardır.

Gerek ülkemizde gerek de yurt dışında çok değerli insanlarımız var. Fakat bu kişiler siyasete hiç bulaşmıyorlar. Nedeni de bu ortamı çok iyi bildiklerinden. Etraflarındaki şakşakçılar ve menfaatçilerin kendilerini rahat bırakmayacağını çok iyi biliyorlar. Böyle olunca da eski siyasetçilerimiz mezarlarından hortlayarak ülke iktidarına talip olma cesaretini gösterebiliyorlar.

Olan yine bu ülkeye oluyor.

Çok yazık!