Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Türkiyeyi Etkileyen iç ve dış politika sorunları

http://blog.milliyet.com.tr/sakin02

08 Haziran '14

 
Kategori
Siyaset
 

Siyasi adap

Siyasi adap
 

Herşeyden önce yeni nesillere bir açıklama yapmak isterim. Adap bu günkü kullanımıyla terbiye demekti, diğer bir deyişle başlık Politik Terbiye olarak da tercüme edilebilir. Uzunca bir süredir belki sayın Bahçeli hariç gerek Başbakan gerekse CHP Genel Başkanı birbirlerine, özellikle grup toplantılarında ağızlarına her geleni söylemeye başladılar. Doğal olarak bu üslubun Siyasi adapla pek ilgisi yok, daha çok siyasetin görülmesi istenmeyen pek de temiz olmayan bir yüzü ile ilgili. Arasıra işler o kadar ileri gidiyorki kişisel hakaret boyutlarına bile ulaşıyor. Peki bu doğru mu? Siyasi üslup bu mu olmalı. Tabiki hayır ancak aldıran da yok. Böyle konuşmakla parti liderleri '' Ne delikanlı adam amma yapıştırdı lafı ha'' gibilerden bir imajı parlatmaya çalışıyorlar ve bu da toplumun tüm kesitlerinin hoşlandığı bir tarz değil. Bir örnek verelim son basın toplantısında Sayın Başbakanın söylediklerinin bir bölümüne göz atalım;
 
Sokakta polisime kurşun sıkacak, polisimi yakacak, nitekim şu anda bir tanesi hayati tehlike içinde, bunu konuşmayacaklar, ama farklı bir şey olduğu zaman polis şamar oğlanı, öldür, vur, yarala, bunun için her yol meşru, polisin savunma hakkı bile yok. Böyle bir şey olabilir mi? Geçenlerde bu ne sabırdır dedim diye beyefendiler rahatsız olmuş.
 
Başta CHP olmak üzere sokakları hareketlendirip Türkiye’de yeniden çatışma manzaraları oluşturmak isteyenler, bu Gezi’de hayal kırıklığı yaşadılar. Değerli arkadaşlar, Cumartesi günü Gezi olaylarının yıldönümünde beklenenin gerçekleşmeyeceği, provokasyonların, tahriklerin, isyan ve çatışma çağrılarının karşılık bulamayacağı zaten çok net biçimde görülüyordu. 1 yıl önce AK Parti’ye, yani milletin partisine, milletin iktidarına karşı o malum çevreler ellerindeki tüm imkanları seferber etmiş, bütün gövdeleriyle sahneye çıkmışlardı.
 
Zaten dünyada hep söylüyorum ya; bunun kadar yalanı maharetli kullanan ikinci bir kişi bulamazsınız. Ve yalanı kullanırken de yüzü falan kızarmaz ha, gülerek bunu söyler. Ve bunlar hep birlikte tarihi nitelikte bir işbirliği gerçekleştirdiler. CHP içinde sadece bir kanat yok, CHP içinde sadece ulusalcılar yok, Suriye’nin eli kanlı rejimine destek veren bir CHP var, Türkiye’de mezhep farklılıklarını körüklemek, bundan rant elde etmek için her türlü tariki yapan bir CHP var. Öbür tarafta kalkıp şöyle Suriye’nin batısına doğru gittikçe orada bizim Türkmen kardeşlerimiz var, bunların yanında yer alan AK Parti iktidarı var. Bakın işte Gezi olaylarının yıldönümünde yine en başta CHP vardı, CHP’li milletvekilleri vardı, yine en başta CHP’nin provokatif milletvekilleri ellerinden gelen her türlü oyunu oynadılar. Bir tane o CNN’nin dalkavuğu oralarda bir şeyler yapmaya çalışıyor. CNN International, yerlisi geçen yıl 8 saat aralıksız yayın yaptı. Niye? Ülkemi karıştırmak için, ülkemi dünyaya farklı göstermek için. Şimdi de suçüstü yakalandı. Bunların böyle hani özgür, tarafsız, bağımsız basın diye bir şeyleri yok, bunlar görevli görevli, bunlar adeta ajan görevi icra ediyorlar, bunun için buradalar.
 
Hatırlayın, her yerden taarruz ettiler, medya, sosyal medya, yazarlar, yorumcular, sözüm ona aydınlar, sözüm ona sanatçılar taarruz ettiler. Uluslararası çevreler bütün ilgilerini, bütün objektiflerini Türkiye’ye çevirdiler ve bu taarruzun içerisinde hepsi yer aldılar. İş dünyası, belli işverenler, belli işveren örgütleri bu taarruzun içinde yer aldılar. Başta CHP olmak üzere, milletten umudunu kesmiş, umudunu çatışmaya, kaosa bağlamış siyasi partiler bu taarruzun içinde yer aldılar. Bu şiddet ve vandalizm gösterileri tüm dünyaya bir çevre protestosu gibi sunuluyordu, ancak amacın, gayenin, hedefin ne olduğunu bizler de gördük, aziz milletimiz de gördü. Hatta, bir tane sanatçı müsveddesi şunu söylüyordu: Hala bunun bir ağaç meselesi olmadığını anlamadınız mı diyordu.
 
Şimdi bir soru sorma zamanı, Sayın Başbakan, yukarıdaki sözlerinizi pek çok kez işittik. Elinizdeki kadro bunların çoğunun doğru olamadığını size anlatmadı mı? Yoksa onlar anlattı da yakınınızda olan kerameti kendinden menkul danışmanlarınız size bu söylemi tekrarlamanızı mı önerdi. Sizce bir Başbakanın grup toplantısındaki siyasi üslubu bu mu olmalı, ne dersiniz? 
 
Toplam blog
: 89
: 321
Kayıt tarihi
: 27.07.09
 
 

ODTÜ 1970 Kimya Bölümü mezunuyum. Çalışma hayatımın bir bölümü kamuda bir bölümü ise özel sektörd..