Siyasi çıkmazlar

Ülkemizde siyaset kirlendi, heyecanı kalmadı, kilitlenme noktasına geldi.

Demokrasi, katılım, eşitlik tam anlamıyla bir hikaye.

Seçilecek adaylar, üç beş kişinin dudakları arasından çıkıyor.

Adaylar, şimdiden liderlerine kul köle olmaya hazırlar.

Seçmen ise önüne konulmuş yemeği, midesi çekmese de yemeye mahkum.

Bu kısır döngü yıllardır devam ediyor. Değişen bir şey olmadığı gibi daha çok katılaşıyor, liderler sultası daha da güçleniyor.

Parti liderleri kendilerini kral, padişah, sultan sanıyorlar. Parti içi demokrasi işlemiyor. Parti liderleri tek seçici durumda.

Partiler, kısa vadeli çıkarlar veya üç beş oy uğruna ilkelerini, prensiplerini kaybediyorlar. Duruşları güven vermiyor.

İşin garip tarafı, partiler birbirlerine benzeme yarışındalar. Halka umud aşılayacak bir kıvılcım ufukta gözükmüyor.

Seçmen, bir seçim heyecanı yaşamıyor. Siyasi partilere güvensizlik günden güne artıyor.

Seçmen bilincinin zayıf olması da siyasilerin işine yarıyor. Okumayan, araştırmayan seçmen çok çabuk kandırılıyor.

Kömürle, erzakla, beyaz eşyayla oy almaya çalışan siyasi anlayışlar, toplumun zaaflarından,cehaletinden, zayıf noktalarından yararlanmaya çalışıyor.

Bir sistemsizlik, günü kurtarmaya yönelik anlayışlar, demogojiler, lâf ebelikleri, düzeysizlikler, bilimsellikten uzak tartışmalar kabak tadı vermeye başladı.

Seyirciye oynayan, gerçeklerden , sorunlardan habersiz anlayışlar ne yazık ki ülkemizi yönetmeye aday oluyorlar.

Ülkemiz, ne yazık ki, kısır döngüler, günü kurtarmaya yönelik anlayışlar ve gitgide artan dışa bağımlılğımız yüzünden gelişemiyor.

Geldiğimiz nokta, hiç de umut verici değil. Üretmeyen, dışa bağımlı, dışa bağımlı oldukça dış borç batağına saplanan, işsizliğin, yoksulluğun git gide arttığı bir ülke durumundayız. Tüm bunlara rağmen siyasiler, nutuk çekmeye, iktidarlarını sürdürmek için seçmen kitlesini kandırmaya devam ediyorlar.

Siyasi liderler, koltuklarına yapışmış durumlar. Siyasi liderlerin parmak kaldırıcıları da, bu durumdan nemalandıklarından liderlerine köle olmaya devam ediyorlar.

Siyasi çıkmazlar devam ediyor, ufukda yeni bir anlayış da gözükmüyor.

Tarikatların, şeyhlerin, feodal yapının, cemaatların egemen olduğu ve bu egemenliğin daha da güçllendirildiği ülkemizde, birey-kişilik- bilinci gelişmediği-geliştirilmediği- için, ülkemizin bu sıkıntısı devam ediyor.

Siyaset bir çıkmazda, bir tat ve umut vermiyor.